Cumhur İttifakı’nın kayyum uygulamalarına yönelik tepkiler, İstanbul’daki 38 ilçe belediyesinde etkisini göstermeye devam ederken, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) tarafından ortak bir kınama metni okundu. Bu etkinlik, Kağıthane Belediyesi Meclisi’nde gerçekleştirildi. Okunan metin sırasında, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) ile Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) sıralarından CHP’li meclis üyelerine yönelik bir saldırı gerçekleşti. Bu durum, mecliste büyük bir arbede çıkmasına neden oldu.
Kağıthane Belediye Meclisi’nde yaşanan olaylar sırasında, CHP’li meclis üyeleri Soner Berberoğlu ve Çetin Özcan yaralanırken, Grup Başkanvekili Vural Koçyiğit’in de aralarında bulunduğu bazı CHP’liler darbedildi. Bu saldırıların ardından, CHP Gençlik Örgütü üyeleri, mecliste gözlemci olarak bulunan ve herhangi bir slogan atmadan ellerindeki dövizleri kaldıran gençlere de saldırıda bulunuldu.
Olaylar, Kağıthane Belediyesi’nin bahçesine kadar taştı. Gerginlik sırasında CHP’liler, “Hak, hukuk, adalet”, “Terörist değil vatandaşız” gibi sloganlar attı. Bu sloganlar, mağduriyetlerini ifade eden bir protesto biçimi olarak öne çıktı. Olayların büyümesi ve gerginliğin artması sonucunda, bazı meclis üyeleri alınan sağlık hizmetleriyle ilgili olarak Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Meclis üyelerinin tedavi süreçlerinin devam ettiği belirtiliyor.
Kağıthane’de yaşanan bu skandal olay, Türkiye’nin siyasi arenasındaki gerilimleri bir kez daha gözler önüne seriyor. Söz konusu çatışma, yalnızca CHP ve Cumhur İttifakı’nın arasındaki gerginliğin bir yansıması değil, aynı zamanda yerel yönetimlerde siyasi tartışmaların ne denli yoğunlaştığını da gösteriyor. Kayyum uygulamaları etrafında dönen bu tartışmalar, Türkiye’deki siyasi istikrarı da tehlikeye sokan unsurlar arasında yer alıyor. Uzun süredir devam eden bu uygulamalar karşısında muhalefet partileri, çeşitli yollarla kendi görüşlerini dile getirip kamuoyunu bilgilendirmeye çalışıyor.
CHP’nin Kağıthane’deki bu etkinliği, kayyum uygulamalarına karşı bir tavır sergilemek açısından önemli bir adım olarak değerlendirildi. Ancak buna karşılık gelen saldırılar, siyasi partilerin birbirleriyle olan ilişkilerini daha da gerilmesine yol açtı. Bu tür olaylar, Türkiye’deki siyasi dinamiklerin yanı sıra, demokratik değerler ve ifade özgürlüğü konusunda da ciddi kaygılar doğuruyor.
Sonuç olarak, İstanbul’daki bu olaylar, Türkiye’nin mevcut siyasi ortamında gerginliğin ne denli yüksek olduğunu gösteriyor. CHP’nin açıklamaları ve protestoları, muhalefetin kayyum uygulamalarına karşı duruşunu net bir şekilde ortaya koyarken, bu durumun ilerleyen süreçte nasıl bir sonuç doğuracağı merak konusu. İstanbul’un çeşitli bölgelerinde benzer tepkilerin yükselmesi, toplumsal gerilimlerin arttığını ve siyasi mücadelelerin devam edeceğini gösteriyor. Kağıthane yaşanan olaylar, bu mücadelenin bir parçası olarak kayıtlara geçti.
Miralayhaber.com
