Konya’da oturan 78 yaşındaki inşaat mühendisi Yaşar Dadak, 2013 yılında 106 kilo olması nedeniyle hipertansiyon, kolesterol ve şeker başlangıcı teşhisi aldı. Doktorlar, bu sağlık sorunları nedeniyle Dadak’a hayatı boyunca ilaç kullanması gerektiğini bildirdiler. Ancak, Dadak bu duruma karşı çıktı ve bir arkadaşının tavsiyesi üzerine yürüyüş yapmaya karar verdi. Bu kararı, onun hayatını değiştirecek bir dönüm noktası oldu.
Dadak, zamanla fazla kilolarından kurtuldu ve koşmaya başladı. Sabah ve akşam düzenli olarak kilometrelerce koşmaya başlayan Yaşar Dadak, ilk büyük başarısını 2017 yılında gerçekleştirdi. Dünya Masterlar Maraton Şampiyonası’nda ülkemizi temsil ederek burada kazandığı ödül, onu bir koşucu olarak tanınan bir isim yaptı. Ardından, yurtiçinde ve yurtdışında birçok maratona katıldı ve 300’den fazla madalya kazandı. Yaşar Dadak, sadece kendi sağlığını değil, aynı zamanda sporun gücünü temsil eden önemli bir örnek haline geldi.
SONER YALÇIN’IN KİTABI: KARA KUTU
Yalçın, kitapta “İlaç şirketleri -kolesterol gibi- tansiyonu da fazla hap satmak için abartıyor mu?” sorusunu gündeme getiriyor. Her yıl tansiyon tanımının değiştiğini ve bu durumun yeni hastalık kategorilerini doğurduğunu vurgulayan Yalçın, “Prehipertansiyon” teriminin ortaya çıktığını belirtti. Bu yeni tanıma göre, sistolik kan basıncı 12-13,9 ve diastolik kan basıncı 8-8,9 arasında olan bireylerin tansiyon hastalığına yakalanmış sayıldığını ifade etti.
Bu durum, milyonlarca insanın ilaç kullanmaya başlamasına ve böylece ilaç şirketlerinin kârlarının artmasına yol açacak gibi görünüyor. Yalçın, küresel ilaç firmalarının en kârlı üç sektörden biri haline geldiğini belirtiyor ve bu noktada tıp dünyasının sorgulanabilirliğine dikkat çekiyor.
Yalçın, “Tansiyon ilaçlarını sürekli kullandırmak, ilaç şirketlerinin pazarlama stratejisi olamaz mı?” sorusunu gündeme getiriyor. Tansiyon ilaçlarının oldukça pahalı olduğunu ve çoğu insanın bu ilaçları hayatlarının sonuna kadar kullanmak zorunda kaldığını dile getiriyor. ABD merkezli Pfizer firması, dünya genelinde en yüksek hasılat getiren ilaçlar arasında dördüncü sırada yer alan tansiyon ilacı ‘Norvasc’ (Amlodipin) üreticisidir. Bu ilaç, 1982 yılında patentlenmiş ve 1990 yılında tıbbi kullanım için onaylanmıştır. Yılda 5-6 milyar dolarlık satış yapıldığı belirtilmektedir.
Yalçın, insanların sağlıklı olmasına rağmen “icat edilen hastalık” kategorilerine sokulup ilaç kullanmaya zorlandığını savunuyor. “Hastalık satıyorlar!” ifadesi, bu sorunun ne kadar önemli ve acil olduğunu vurguluyor. Yalçın, bu duruma daha fazla boyun eğilmemesi gerektiğini belirterek, insanların zayıf noktalarından yararlanarak onları ilaç bağımlısı yapmaya çalışan profesyonel ‘hastalık satıcıları’ olduğunu işaret ediyor. Küresel ilaç firmaları, geçmişte açılan davalar nedeniyle toplamda yaklaşık 50 milyar dolar ödemek zorunda kaldı. Bu durum, ilaç sektörünün çetrefilliğini ve etik dışı uygulamalarını gözler önüne seriyor.
Miralayhaber.com