Miralay Haber Haber Merkezi
Ünlü gazeteci Fatih Altaylı, Türkiye’deki eğitim sistemine ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın uygulamalarına yönelttiği eleştirilerle dikkat çekti. Altaylı, okullarda düzenlenen ikinci sınavların yılbaşı dönemine denk getirilmesinin kasıtlı bir şekilde yapıldığını öne sürdü. Bu durumun arkasında yatan gerekçeleri sorgularken, “Cemaat kurslarında çocuklara her türlü dayak, sadist muamele, cinsel taciz ve eşcinsel ilişki ile ilgili hiçbir denetim yok. Ama yılbaşı gününe sınav koyarak kendi dar kafalarınca İslam’a hizmet var. Sonra da buna Milli Eğitim diyorlar. Hadi lan ordan. Siz kim eğitim kim, millilik kim…” ifadelerini kullandı.
Altaylı, yazısında, 30’lu yaşlarındaki bir gencin ünlü ve etkin bir tarikatın yurtlarında yaşadığı deneyimleri aktaran mektubunu hatırlattı. Genç, bu yerlerde yaşadığı ağır durumlar hakkında “Tam bir felaketti” diyerek, durumu özetledi. Altaylı, bu tür olayların Milli Eğitim Bakanlığı tarafından nasıl göz ardı edildiğini vurguladı. “Milli Eğitim Bakanlığı’nın nelere seyirci kaldığını gördük, öğrendik. Seyirci kalmak bir yana, kendi yurtlarında kurslarında çocuklara sadistçe yaklaşan cemaatlerin şimdi nasıl milli eğitimin içindeki okullara da musallat edildiğini de biliyoruz” dedi.
Bakanlığın kendi öncelikleriyle ilgili eleştirilerde bulunan Altaylı, geçen yılki sınav tarihlerinin belirlenmesini de sorguladı. Milli Eğitim Bakanlığı, 1. dönem 2. sınavları için 25 Aralık ile 5 Ocak tarihleri arasında bir program yapmıştı. Bu tarihlerin seçilmesinin oldukça ilginç olduğunu dile getiren Altaylı, “Çocuklar yılbaşı tatili yapamayacak, aileleri ile yılbaşı kutlamasına katılamayacak, belki bir iki gün tatile dahi gidemeyecek, ders çalışmak ve imtihana girmek zorunda kalacaklardı” şeklinde değerlendirmeler yaptı. Altaylı, sınav tarihinin kasıtlı olarak belirlendiğini, hatta yabancı okullar ve öğretmenlerin de Noel kutlaması yapamamaları için 25 Aralık tarihine sınavların yerleştirildiğini ifade etti.
2023 yılı için yapılan sınav programında ise bakanlığın biraz daha uyumlu bir yaklaşım sergilediğini belirten Altaylı, 1. dönem 2. sınavlarının 30 Aralık’a alındığını aktardı. Ancak bu durumun yine de öğrencilerin aileleriyle birlikte yılbaşı kutlaması yapmalarının önünde engel teşkil ettiğini vurgulayarak, “Koskoca bakanlığın, koskoca bakanının uğraştığı şeye bakar mısınız! Ayıptan öte bir rezillik” ifadelerini kullandı.
Ayrıca, Altaylı’nın eleştirileri arasında çocukların psikolojik ve sosyal gelişimlerini etkileyen bu tür uygulamaların önemi de öne çıkmakta. Altaylı, başka bir gencin yaşadığı çarpıcı durumları paylaşarak, bu tür cemaat yurtlarındaki kötü uygulamalara rapor edilecek bir denetim mekanizmasının olmaması nedeniyle bu konunun daha da vahim bir hal aldığını belirtti. “TIKLAYIN – Çocukken cemaat yurdunda yaşadıklarını anlattı; ‘Falakaya yatırıldım, eşcinsellik yaygındı, ilişkiye girdiğim isimler şimdi Diyanet’in resmi kadrosunda!'” ifadesiyle Altaylı, daha fazla kişiyi bu konuda düşünmeye sevk etti.
Fatih Altaylı’nın bu eleştirileri, Türkiye’deki eğitim sisteminin derin sorunlarını bir kez daha gün yüzüne çıkarmış ve birçok kişi tarafından tartışmalara yol açmasına neden olmuştur.
