Miralay Haber Haber Merkezi
Hatay’da, 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen büyük depremler sonucunda yıkılan Cemil Çapar Apartmanı, 51 can kaybına neden olmuştu. Bu trajik olayla ilgili açılan davada müteahhit Mehmet Özkan, inşa ettiği 100 binadan bahsederek “en az zaiyatın kendisinde olduğunu” öne sürdü. Özkan, daha önce yaptığı “Deprem Allah’tan oldu, inanmayanlar bizi suçluyor” açıklamaları ile dikkat çekmişti. Ayrıca, 2019 yerel seçimlerinde Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) Antakya belediye başkan aday adayları arasında yer aldığı yönündeki bilgiler de gün yüzüne çıkmıştı.
Cemil Çapar Apartmanı ile ilgili davanın dördüncü duruşması, Hatay 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde gerçekleştirildi. Duruşma saat 13.30’da başladı ve tutuklu sanık Müteahhit Mehmet Özkan, bina inşaat mühendisi ve şantiye şefi olan Mehmet Güçlü, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlanarak ifade verdi. Diğer sanıklar, avukatları ve müştekiler, mahkeme salonunda hazır bulundu.
“Depremin nereyi yıkacağını kimse bilemez”
Müteahhit Mehmet Özkan, önceki duruşmalarda yaptığı savunmalarına ek olarak, projelerini oluşturduklarını, yapı denetiminin kontrol ettiğini, inşaatın Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından onaylandığını ifade etti. Toplamda 100 bina inşa ettiğini savunan Özkan, “Ben kötü iş yapsam diğerleri de yıkılırdı. Depremin nereyi yıkıp yıkmayacağını kimse bilemez. Bir tek bu bina yıkıldı, diğer binalarımın hiçbirinde sorun yok” şeklinde konuştu.
“Ben kaçmak istesem kaçardım”
Özkan, kaçmayı düşünmediğini ve kolluk kuvvetlerine kendi isteğiyle teslim olduğunu belirtti. “Ben kaçmak istesem kaçardım. İşime güveniyorum. Şimdi de kaçma tehlikem yok, iki sene yattıktan sonra niye kaçayım? Kolon kesti diyorlar. Asla öyle bir durum yok. İş yerinden ayrıldım, niçin gelip kolonu keseyim?” dedi. Özkan, tahliye talebinde bulundu.
Tutuklu sanık Mimari Proje Sorumlusu Mehmet Güçlü de projelerinde bir kusur bulunmadığını, yapı kullanım izninden sonra yapılan değişimlerden sorumlu olmadığını belirtti. 16 aydır tutuklu olduğunu ve tahliyesini istediğini söyledi.
“Kaçma, delilleri karartma tehlikesi de yok”
Özkan’ın avukatı, binadan alınan karot örneğinin Cemil Çapar Apartmanı’na ait olmadığını vurgulayarak, bu durumu resmi raporla kanıtladıklarını dile getirdi. Avukatı, müvekkilinin tutukluluğunun karot testine dayalı olduğunu belirterek, “Kaçma ve delilleri karartma tehlikesi yoktur, tahliyesini talep ediyorum” dedi.
Müşteki Avukat Seher Eriş, Kırıkhan ve Adana’daki deprem davalarında “olası kast” ile yargılama yapıldığını, bu davada da benzer bir yöntemin izlenmesi gerektiğini ifade etti. Eriş, Özkan’ın suçlu olsaydı kaçacağını belirtti ve delillerin hâlâ tam toplanmadığına dikkat çekerek, “Hukuka aykırı tahliye kararları verilirse, sanığın bir daha ulaşılamaması adil değil” dedi.
“Katil gibi gösteriliyoruz”
Duruşmada, anne ve babasını kaybeden bir müşteki de görüşlerini aktardı. “Ben iki yıldır anne ve babamı görmüyorum. 31 kişiyle beraber babam yanarak öldü. Bu işin sorumlusu var” şeklinde konuştu. Ayrıca, müteahhit Mehmet Özkan ve diğer sanık