USD38,27
%0.03
EURO43,79
%0.21
CNY5,25
%0.25
GBP51,08
%0.12
EURO/USD1,14
%0.07
BIST9.312,13
%-0.1
Petrol68,53
%1.62
GR. ALTIN4.095,54
%-1.57
BTC3.585.278,51
%0.54
  1. Haberler
  2. Siyaset
  3. İsmet Özel’e Yönelik Linç ve Düşünce Özgürlüğü

İsmet Özel’e Yönelik Linç ve Düşünce Özgürlüğü

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Suriye’de yaşanan son gelişmeler, Türkiye’nin edebiyat ve düşünce dünyasında tartışmalara yol açtı. Söz konusu tartışmalar, ünlü şair ve yazar İsmet Özel’in bir konuşmasındaki ifadeler nedeniyle kendisine yöneltilen eleştirilerle başladı. Özel, “İnsanlar ‘Beşar Esad halkını öldürüyormuş da…’ gibi ifadeleri ciddi kabul ettiler… Bunun Ankara’yı, Şam’ı hiç ilgilendirmeyen; tamamen Amerikan hegemonyasının bir planı olduğunu hiç kimse düşünmeden böyle yaşıyor insanlar” şeklindeki düşüncelerini dile getirmişti. Sabah yazarı Salih Tuna da bu durumun eleştirisini yaparken, “İsmet Özel de tutuklansın mı?” başlıklı yazısında bu konudaki düşüncelerini paylaştı.

Tuna, Türkiye’deki siyasetin geçmişine dair hatıralarını tazeleyerek, Necip Fazıl Kısakürek ile dönemin Milli Selamet Partisi (MSP) Genel Başkanı Necmettin Erbakan’ın arasındaki ayrılığa atıfta bulundu. MHP’nin o dönemde mitinglerde boy gösterirken, gençlerin “Üstad yuvaya…” şeklindeki tezahüratlarını hatırlatarak, Necip Fazıl’ın bu gençlere yanıtı olan “Yuvayı kim kurdu, yuvayı kim kurdu?” sorusunu alıntıladı. Tuna, Üstad’ın temel bir duruşa sahip olduğunu belirterek, hakikat uğruna verdiği mücadelenin öneminden bahsetti. Ona göre, bu duruş her zaman derin bir saygı gerektiriyordu.

Özellikle geçmiş dönemlerde Türkiye’nin düşünce yapısına yön veren birçok müstesna kişi olduğuna dikkat çeken Tuna, bu isimlerin içinde İsmet Özel’in de yer aldığını belirtti. Özel’in, Filibeli Ahmet Hilmi, Necip Fazıl, Mehmet Akif, Cemil Meriç ve daha birçok isimle birlikte birçok genç bireyin fikri ve kültürel inşasında önemli bir rol oynadığını vurguladı. Tuna, bu isimlerin çoğunun hayatını kaybettiğini ifade ederken, hala yaşayanların aramızda bir “umut pusulası” olarak bulunduğunu belirtti.

Tuna, özellikle İsmet Özel’in son dönemde sosyal medyada linç edilmesini eleştirerek, bu saldırıların kaynağını sorguladı. İşaret ettiği kesimlerin “Bizden” olarak tanımladığı grupların, aslında köksüz topluluklar olduklarını belirterek, bu tür eleştirilerin samimiyetsiz olduğunu vurguladı. Beşar Esad’ın devrilmesinden sonra İsrail’in Suriye’deki genişlemeye çalışmasını eleştiren yazar, bu duruma karşı gelen köksüz bir güruh olarak nitelendirdiği insanların, Özel’in eski bir konuşmasını kullanarak linç girişiminde bulunduğunu ifade etti.

Özel’in 2013 yılında yaptığı konuşmayı hatırlatan Tuna, “İnsanlar ‘Beşar Esad halkını öldürüyormuş da…’ gibi manyakça ifadeleri ciddi kabul ettiler…” diyerek, ABD’ye dikkat çektiğini belirtti. Tuna, Özel’in dünyadaki güç dengelerine ve siyasi manevralara dair susmamak gerektiğini vurgularken, insanların farklı düşünceleri ifade etme özgürlüğüne saygı gösterilmesi gerektiğini savundu. Yazar, “Katılmayabilirsiniz ama bu size hakaret hakkı vermez” diyerek, düşünce özgürlüğünün önemine dikkat çekti.

İsmet Özel’in duruşunu yeterli bulan Tuna, onun Türkiye’nin kültürel ve sanatsal hayatına kattığı değerleri unutmamak gerektiğinin altını çizdi. Ona göre, geçmişte birikim oluşturmuş ve bu birikimi bugünlere taşımış bir düşünür olarak Özel, karalamalara maruz kalmamalıdır. Sonuç olarak, Tuna, herkesin kendi perspektifleri içinde düşüncelerini ifade etme hakkına sahip olduğunu ve bu nedenle tartışmaların daha saygılı bir dil içinde sürdürülmesi gerektiğini ifade etti.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
İsmet Özel’e Yönelik Linç ve Düşünce Özgürlüğü
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Miralay Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!