MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 22 Ekim tarihinde terör örgütü PKK’nın lideri Abdullah Öcalan’a, örgütünün feshedilmesi şartıyla “Umut hakkı için başvurması ve TBMM’de DEM Parti Grup Toplantısı’nda konuşması” için yaptığı çağrının ardından gelişmeler yaşanırken, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Diyarbakır’da bir basın toplantısı düzenledi.
Hatimoğulları, Diyarbakırlılara Öcalan’ın selamını ileterek, “devlet aklına” hitap etti.
DEM Parti heyetinin İmralı Adası’na gerçekleştirdiği ziyareti hatırlatan Hatimoğulları, “Bu görüşme yetersiz. İmralı’nın kapıları açılmalıdır. Öcalan’ın yalnızca Türkiye için değil, tüm Orta Doğu’nun barışı için çalışmalarına olanak tanıyacak fiziksel koşullar sağlanmalıdır” ifadelerini kullandı.
ÖCALAN’IN MEKTUBU
TBMM Başkanvekili ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ile DEM Parti Van Milletvekili Pervin Buldan, 28 Aralık’ta saat 11:00’de İmralı Adası’na giderek Abdullah Öcalan ile bir görüşme gerçekleştirdi.
Görüşmenin ardından Önder ve Buldan, yaptıkları yazılı açıklamada Öcalan’ın mesajlarını kamuoyuna duyurdu.
Açıklamada, “Türk-Kürt kardeşliğini yeniden güçlendirmek, tarihi bir sorumluluktur. Bu konu, tüm halklar için kader belirleyici bir önem ve aciliyet taşımaktadır” denildi.
Öcalan’ın Bahçeli ve Erdoğan’ın çağrısına ilişkin görüşme sırasında, “Sayın Bahçeli ve Sayın Erdoğan’ın güç verdiği yeni paradigmaya, ben de pozitif anlamda katkıda bulunacak ehil ve kararlılığa sahibim” ifadelerine yer verildi.
“POZİTİF ÇÖZÜM ÖNERİLERİ SUNDU”
Görüşmeye dair yapılan açıklamada, “Kürt sorununa kalıcı çözüm bulmaya yönelik yaptığı değerlendirmeler hayati önem taşımaktadır” ifadelerine yer verildi. Açıklamanın devamında, “İmralı’da Abdullah Öcalan ile 28 Aralık 2024 tarihinde kapsamlı bir görüşme yapıldı. Kendisinin sağlığı iyi ve morali yüksekti. Öcalan, Orta Doğu ve Türkiye’deki son gelişmelere dair pozitif çözüm önerileri sunmuştur” denildi.
“TÜRK-KÜRT KARDEŞLİĞİNİ YENİDEN GÜÇLENDİRMEK TARİHİ BİR SORUMLULUK”
Öcalan’ın düşünceleri ve yaklaşımı şu şekilde ifade edildi:
– Türk-Kürt kardeşliğini yeniden güçlendirmek, tarihi bir sorumluluk olmasının yanı sıra, tüm halklar için kader belirleyici bir öneme sahiptir.
– Sürecin başarılı olabilmesi için Türkiye’deki tüm siyasi çevrelerin dar ve dönemsel hesaplardan uzak durarak inisiyatif alması gerekmektedir. Bu katkıların en önemli zeminlerinden biri de elbette TBMM olacaktır.
– Gazze ve Suriye’de yaşanan olaylar, dış müdahalelerle kangren hale getirilen bu sorunun çözüme kavuşturulmasının kaçınılmaz olduğunu ortaya koymaktadır. Bu bağlamda muhalefetin de katkı ve önerileri çok değerlidir.
ERDOĞAN VE BAHÇELİ’YE MESAJ
– Sayın Bahçeli ve Sayın Erdoğan’ın güç verdiği yeni paradigmaya, ben de katkıda bulunacak ehil ve kararlılığa sahibim.
– Bu yaklaşımımı gerek devletle gerekse siyasi çevrelerle paylaşacak ve gereken pozitif adımları atmaya hazırım.
– Tüm bu çabalar, ülkeyi hak ettiği düzeye taşıyacak ve demokratik dönüşüm için önemli bir rehber olacaktır.
– Dönem, Türkiye ve bölge için barış, demokrasi ve kardeşlik dönemidir.
