İstanbul’un Silivri ilçesindeki Marmara Ceza İnfaz Kurumu önünde büyük bir kalabalık oluşmuş durumda.
Hava soğuk ve yağmurlu, ancak burada bulunanların kararlılığı dikkat çekiyor.
Yaklaşık üç haftadır ayrı kaldıkları yakınlarına kavuşmanın heyecanını yaşayan yüzlerce kişi burada bir araya gelmiş.
Tahliye edilen tutuklular düzenli servislerle cezaevinden çıkarılıyor.
Her yeni servisin kapısının açılmasıyla birlikte kalabalıktan tezahüratlar ve sloganlar yükseliyor, içeriden çıkan tutuklular gözleriyle ailelerini arıyorlar.
Ellerinde kişisel eşyalarının bulunduğu siyah çöp poşetleri dikkat çekiyor.
10 Nisan’da tahliye edilmesine karar verilen 102 kişiden biri olan Ekin Baran Yalnız ile görüşüyoruz.
28 yaşındaki Yalnız, bir firma satış müdürü olarak çalıştığını ve 19 gündür gözaltında olduğunu söylüyor.
Bir protesto sonrası Saraçhane’den ayrılırken gözaltına alındığını belirtiyor.
Yalnız, Silivri’deki cezaevine getirildiğinde bir süre adli mahkumlarla aynı koğuşta kalmış.
BBC Türkçe’ye konuşan avukatlar, adli hükümlülerle kalan bazı tutukluların psikolojik ve fiziksel şiddete maruz kaldığını ifade etmişti.
Adalet Bakanlığı’na bağlı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü, 8 Nisan’da yaptığı açıklamada tutuklu ve adli hükümlülerin birlikte kalmasına dair bilgi verdi.
Açıklamada, bir adli hükümlünün tutuklu bir gence saldırdığına yönelik iddialar yalanlandı.
Oda ve koğuş yerleşimlerinin yapıldığında “Tutukluların suçlarının niteliği, güvenlik değerlendirmeleri ve bireysel özellikleri” göz önünde bulundurulduğu belirtildi.
Ekin Baran Yalnız, adli hükümlülerle kaldığı süre boyunca bir sorun yaşamadığını, onlardan çok destek gördüğünü ifade ediyor.
“Onlar bize bu süreçte çok yardımcı oldular. İnsanlar uyumadı, yataklarını bize bıraktı” diyor Yalnız. Daha sonra, Saraçhane tutukluları için ayrı bir koğuş oluşturulduğunu ekliyor.
Tahliye olduktan sonra hissettiklerini sorduğumuzda “Mutluyum, zaten içerde ne için kalmıştım ki?” yanıtını alıyoruz; diğer Saraçhane tutuklularının da bir an önce serbest bırakılmasını talep ediyor.