Megastar Tarkan, annesi Neşe Tevetoğlu’nun vefatıyla büyük bir yas yaşıyor. Ünlü sanatçının, annesiyle olan derin bağı biliniyor.
Tarkan’ın ailesinin hikayesi, Almanya’da başlayan bir gurbetçiliği de içeriyor.
Neşe Hanım, Almanya’da doğup büyümüş bir müzik öğretmeni, baba Ali Tevetoğlu ise ailesiyle birlikte Almanya’ya çalışmak amacıyla göç eden emekçilerden. Neşe Hanım ve Ali Bey evlendikten sonra Alzey kasabasında yaşamaya başladılar. Toplamda altı çocukları vardı ve bu çocuklardan biri, 1972 yılında dünyaya geldi. Neşe Tevetoğlu, oğlu Tarkan’a adını ünlü bir çizgi roman karakterinden esinlenerek verdi.
Tarkan, 14 yaşında iken anne ve babası Almanya’daki yaşamlarına son verip Türkiye’ye kesin dönüş yapma kararı aldılar. Tarkan, Türkiye’de müzik eğitimi aldı fakat bir süre sonra Almanya’ya geri dönmeyi düşündü. Bu süreçte İstanbul Plak’nın sahibi Mehmet Söğütoğlu onu keşfetti ve ilk albümünü çıkarttı. “Yine Sensiz” isimli albüm 800 bin adet sattı ve ardından kasetleri büyük bir başarı yakalayarak megastar unvanını elde etti.
TEŞKİLATI MAHSUSA’YA ÜYE DEDESİ
Tevetoğlu ailesinin geçmişine biraz göz atmakta fayda var. Aile, aynı zamanda siyasi bir tarihe de sahip. Dede Ali Dursun Kaptan, tarihsel bir miras bırakmış bir isim. Milliyetçi görüşler amcası üzerinden devam ettirilmiş.
Tarkan’ın büyük dedesi, Birinci Dünya Savaşı sırasında Kafkas cephesinde Ruslarla savaşa giren bir istihbaratçıdır. Teşkilatı Mahsusa’nın bir üyesiydi ve aynı zamanda süvari üsteğmeni olarak görev yaptı. Kurtuluş Savaşı sırasında da Anadolu’ya silah yollamak üzere Karadeniz’den tekneler kiraladı.
Kafkas cephesindeyken bir oğlu dünyaya geldi ve ona cengaverliğine uygun bir isim verildi; Cihat Fethi. Oğlu savaştan 4 yıl sonra doğumundan sonra babasıyla tanışma fırsatı bulabildi.
BABASINDAN İLHAMLA YOLUNU BELİRLEDİ
Babasının kahramanlık hikayeleri Tarkan üzerinde derin etkiler bıraktı ve o da asker olmayı seçti. Fethi, zamanla Türkçülüğe yöneldi ve amca Fethi Tevetoğlu, Türk siyasi sahnesinde milliyetçi bir şahsiyet olarak ön plana çıktı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bazı grup toplantılarında ırkçılık-Turancılık davasına atıfta bulunarak Fethi Tevetoğlu’nun adını anmayı ihmal etmedi. Fethi Bey, dönemin önemli isimlerinden Nihal Atsız’ın sıkı bir destekçisi olmuştu.
1941 yılında Askeri Tıbbiye’den teğmen olarak mezun olan Tevetoğlu, Türkçülük hareketinin ön saflarında yer aldı.
NİHAL ATSIZ DAVASI VE HAPİS GÜNLERİ
Tarihte “3 Mayıs olayları” olarak bilinen sürecin başında yer alan Fethi Tevetoğlu, ırkçılık-Turancılık yargılamalarında sanık olarak mahkemede yer aldı. 7 Eylül 1944’te başlayan ve 29 Mart 1945’e kadar süren süreçte gözaltına alındı, ardından tutuklandı. Nihal Atsız ve Alparslan Türkeş ile birlikte hapiste zaman geçirdi. Bazı sanıklar beraat ederken, Fethi Tevetoğlu 10 yıla kadar hapis cezası alanlar arasındaydı.
Az bir süre sonra yüksek mahkeme kararı bozdu; böylece Tevetoğlu ve Türkçü arkadaşlarının 1 yıl 5,5 ay süren hapisliği sona erdi. İdeolojik mücadelesine böylece devam etti.
