İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik gerçekleştirilen ikinci dalga operasyonda, İSKİ Genel Müdürü Şafak Başa ve çok sayıda İSKİ yöneticisi gözaltına alındı. Gözaltına alınan yöneticilerin, emniyette verdikleri ifadelerde Kanal İstanbul güzergahındaki kaçak yapılara dair uygulanan hukuki işlemler hakkında bilgilere yer verdikleri öğrenildi.
Elde edilen bilgilere göre, bir şirketin İSKİ’ye yaptığı maden ruhsatı başvurusu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na bağlı Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (MAPEG) tarafından reddedildi. Ancak, şikâyet dilekçesinde İSKİ’nin olumsuz yanıt verdiğine dair iddialar öne sürüldü.
Soruşturmada dikkat çeken bir diğer alan ise Sazlıdere içme suyu havzası oldu. Gözaltındaki TOKİ yöneticileri, bu bölgede inşa edilen 24 bin konutluk projeye, içme suyu mevzuatları doğrultusunda işlem uyguladıklarını belirtti.
5 yılda bin 229 yapı yıkıldı
İBB kaynaklarının sağladığı verilere göre, 2019-2024 yılları arasında Avrupa Yakası’nda bin 379, Anadolu Yakası’nda bin 634 ve Melen Havzası’nda 41 kaçak yapı tespit edildi. Cumhuriyet’in haberine dayanarak, bu yapılardan Avrupa Yakası’nda 800, Anadolu Yakası’nda 421 ve Melen Havzası’nda 8 olmak üzere toplamda bin 229 yapının yıkıldığı bildirildi.
İBB, 27 Nisan 2025 tarihinde Büyükçekmece ve Beylikdüzü Kordonboyu’ndaki kaçak yapıların yıkıldığını da kamuoyuna açıkladı. Yıkım işlemlerinin, yapıların su kaynaklarına olan mesafelerine göre sınıflandırıldığı ve bu bağlamda “mutlak koruma alanı” (0–300 metre) ve “kısa mesafe koruma alanı” (300–1000 metre) esas alındığı ifade edildi.
Toplam 2 bin 58 yapı kaldırıldı
İBB tarafından 2024 yılı sonunda açıklanan verilere göre, yalnızca su havzalarındaki kaçak yapılar değil, kamu arazileri ve tescil dışı alanlarda tespit edilen kaçak yapılar da göz önünde bulundurularak toplam 2 bin 58 yapı yıkıldı.
Gözaltı süreci
Gözaltına alınan yöneticiler, ifadelerinde Kanal İstanbul güzergahındaki TOKİ projeleri ve diğer yapılaşmalara karşı yürütülen yasal işlemleri gerekçe gösterdi. Operasyonların, bir şirketin şikâyet dilekçesi ile başladığı, ancak bu süreçte olumsuz görüşün MAPEG tarafından verildiği dile getirildi.
