Gözlerinizi dört açın!
Geçtiğimiz iki ay boyunca belli çevrelerin ortaya attığı iddiaları hatırlayalım…
Yok efendim, Putin Türkiye’yi gözden çıkarmış, Ukrayna konusunda güvenilirliğimiz kalmamış…
Belki biraz kaygı yaratmıştır bu durum, ama gelin son gelişmelere göz atalım…
Rusya Devlet Başkanı Cumartesi akşamı yeni bir ateşkes ilan etti ve Erdoğan ile görüşerek barış müzakereleri için İstanbul’da buluşmayı önerdi. Burada dikkat çeken bir durum var!
Trump’ın bilinçli bir şekilde saf dışı bırakılması…
Ve Türkiye’nin yeniden önemli bir aktör haline gelmesi…
***
Şimdi Ukrayna krizinin yanı sıra, dünya genelindeki gidişata hızlı bir bakış atalım…
Birinci nokta…
Avrupa, Ukrayna’da barış istemiyor mu?
Hayır, kesinlikle istemiyor.
Aksine, sıcak savaş ortamında Ukrayna’ya askeri yardımlarını artırarak daha da derinleşiyor.
Bu durumda barışa odaklanmak isteyen her devlet, önümüzdeki dönemde Avrupa ile zıtlaşma riskiyle karşılaşacak…
Acaba Avrupa bu tavrında ısrarcı olacak mı? İstemesi bir yana, bu oldukça zor görünüyor.
***
İkinci nokta…
Trump pragmatik bir liderdir.
Ukrayna parlamentosu, ABD ile kritik mineraller ve doğal kaynaklar üzerine bir anlaşmayı onayladı.
Artık Washington’un Putin’in hamlelerine takılacağını sanmıyorum.
Bu noktada yazdıklarım, “uluslararası ilişkiler” üzerine pek çok farklı anlayışın gerçek temelini anlamanızı sağlamak için…
***
Üçüncü nokta…
Eğer küresel ekonomik kriz, yüzer gezer bir “dünya savaşı atmosferi” yoluyla hafifletilmeye çalışılıyorsa…
O halde, Ukrayna’daki ateşi biraz söndürdükten sonra başka çatışmalar üretmek için kolları sıvayacaklar mı?
Bu yeni çatışma alanı Pakistan ile Hindistan mı olabilir?
Neden olmasın?
Aynı zamanda esas hedef olan Çin’i de bu kargaşanın içinde tutmak amacıyla bir strateji geliştirmek isteyebilirler….
Elbette bu durum korkutucu bir tablo; çünkü her iki taraf da nükleer güç.
Yanlış bir hamle yapmaları riski artarsa, ateşi kontrol altına alma gereği doğabilir.
***
Dördüncü nokta…
Trump, İsrail ile bağlarını koparacak mı?
Bazı yorumcular bu konuda umut verici açıklamalar yapıyor ama…
Evet, belki Netanyahu’yla mesafe koyabilir, ama İsrail devleti ile asla bağlantısını koparmayacak.
ABD, büyük bir İsrail projesinin parçasıdır.
Peki, Gazze’de yeni Amerikan hegemonyası neyi hedefliyor?
O bölgenin “Israel’in değil, benim olsun” mesajını vermek istediğini düşünmek zorundayız.
***
NOT DEFTERİ
Gerçekten bir an durup yalnız kal! Dünya, gerçek yüzünü sana sunmak için sabırsızlanıyor. Maskelerinden kurtulmak durumunda kalacak ve o zaman ayaklarının dibine yuvarlanacak. (TOM ROBBINS / Ağaçkakan)
Yazımı sesli bir şekilde dinlemek isteyenler, aşağıdaki linke tıklayabilirler.
Haşmet Babaoğlu | Dünya dönüyor
