Türk futbolunda özellikle üç büyüklerin maçlarına tribünden katılım giderek zorlaşmaktadır.
Süper Lig’in piyasa değeri milyarlarca doları aşarken, stadyumda maç izlemek artık lüks bir deneyim haline geldi. Örneğin, Beşiktaş’ın Rizespor ile oynayacağı ve ciddi bir iddia taşımayan maçın en ucuz bileti 700 TL olarak belirlendi.
TÜRKİYE’DE İZLEMEK AVRUPA’DAN DAHA PAHALI
Bunun yanı sıra, Türkiye’deki futbol maçlarının biletlerinin Avrupa’daki daha yüksek gelirli liglerden daha pahalı olduğu bir başka sorun olarak öne çıkıyor. Örneğin, Bayern Münih’in kale arkası biletleri 10 avrodan satılabilirken, İstanbul’un büyükleri için kale arkasında oturmanın bedeli bazen 30 avroya kadar çıkıyor. Passolig ve e-bilet gibi uygulamalar, stadyumların yapısını değiştirerek, tribünleri daha seçkin hale getiriyor. Spor Yazarı Bağış Erten’in görüşüne göre, futbol artık tribünden değil, televizyon üzerinden izlenir hale geldi. Erten, “Bu yüzden de Türkiye’de kaçak yayınlarla mücadele oldukça gevşek. Onu da kapatmayalım diye” ifadelerini kullanıyor.
TEKELCİ ÖRGÜTLENME
20. yüzyılın başında yaygınlaşan futbol ve diğer kitle sporları, birçok kesimi hazırlıksız yakaladı. Rekabetçi sporların günümüzdeki tekelci yapısı, taraftarları oluşturan işçi sınıfını anonimliğe ve edilgenliğe mahkum ediyor. Türkiye’de doğrudan işçi sınıfını temsil eden bir takım bulunmamakta. En yakın örnek olan Adana Demirspor ise 2024-25 sezonunu -2 puan ve iflas durumu ile tamamladı.
BAHİS ÇIKMAZI
TRİBÜNLER SEÇKİNLEŞTİ
Bilet fiyatları artık stadyumda maç izlemeyi neredeyse imkansız hale getiriyor. Spor Yazarı Bağış Erten, tribünlerin seçkinleştiğini anlatırken, “Sorgusuz sualsiz bir yere bağlı olmanın sömürü kolaylığı bu. Tarihsel bağlar eriyip gidiyor” şeklinde yorumda bulunuyor.
KUTLAMALAR SOKAKLARDAN ETKİNLİKLERE EVRİLİYOR
Futbol etrafında oluşan devasa sektör ve tüketim ağı, şampiyonluk kutlamalarını da etkisi altına alıyor. Sokak şenlikleri yerini, sponsorlar tarafından titizlikle markalaştırılan etkinliklere bıraktı.
Miralayhaber.com