Son 40 yıl içinde yapılan yatırımlar, profesyonel tenisi küresel bir spor dalına dönüştürdü. Dünya gazetesinin muhabiri Alp Ulagay’ın sorularını yanıtlayan tenis yazarı ve araştırmacı Prof. Dr. Cem Çetin, tenisin dünya genelindeki popülaritesinin iki temel nedeni olduğunu belirtiyor: “Birincisi coğrafi faktörler; bugün dünyanın dört bir yanında tenis turnuvaları düzenleniyor. Farklı kıtalardan gelen üst düzey sporcuları da izleme şansımız var. İkincisi ise takvim unsuru. Geçmişte sezon daha kısaydı, ancak şimdi 11 aya yayılan bir tenis takvimi var. Bu durum, tenisin görünürlüğünü geçmişe kıyasla oldukça artırdı ve bu, tenisin popülaritesi üzerinde önemli bir etki yarattı.”
Tenisin çekişme ve kazançlarının merkezinde dört büyük grand slam turnuvası bulunuyor. Bu turnuvalar kronolojik olarak Avustralya Açık, Fransa Açık, Wimbledon ve ABD Açık şeklinde sıralanıyor. Geçtiğimiz yıl bu turnuvalar, yerinde 3 milyon 360 bin, ekran başında ise yaklaşık 2 milyar kişi tarafından izlendi. Dört grand slam, toplamda 1,8 milyar dolarlık gelir sağladı. Bu gelirin yaklaşık yüzde 25’i, turnuvalara katılan kadın ve erkek tenisçilere aktarılıyor. Özellikle şampiyonlara verilen para ödülü, son 25 yılda önemli bir hızla artış gösterdi. Örneğin, geçtiğimiz yıl Wimbledon ve ABD Açık şampiyonlarının her biri yaklaşık 3,5 milyon dolarlık ödül kazandı.
PAZARLAMA ZAFERİ
Tenis üzerine yıllardır araştırmalar yapan, pek çok köşe yazısı kaleme alan Prof. Dr. Cem Çetin, dört grand slam turnuvasının başarısının etkili pazarlama stratejilerinden kaynaklandığını vurguluyor…
Tenis, muhtemelen golf, motor sporları ve boksla birlikte, sporculara en fazla gelir getiren bireysel spor dalıdır. Peki, tenisin sporculara bu kadar büyük gelir sağlamasının arkasındaki nedenler nelerdir?
Günümüzde profesyonel sporların ticari bir mantıkla yönetilmesi kaçınılmaz. Bu bağlamda, kadınlar için WTA ve erkekler için ATP, uzun yıllar önce kuruldu ve tenisin daha ticari bir zihniyetle organize edilmeye başlamasını sağladı. Bu yaklaşım, turnuva sayısında ve gelirlerde de artışa yol açtı. Her iki organizasyonun da sponsor bulma konusundaki başarısı, tenis dünyasına daha fazla finansal kaynak girmesine neden oldu ve bu durum doğal olarak oyuncuların kazançlarına yansıdı.
HER BİRİNDEN 350-550 MİLYON DOLAR GELİR
Dört büyük grand slam turnuvasının her biri yılda 350 ila 550 milyon dolar gelir elde ediyor. Bu turnuvaların yüksek gelir üretiminin nedenleri nelerdir?
Bu durumu kesinlikle bir pazarlama zaferi olarak değerlendiriyorum. Spor organizasyonları arasında global ölçekte yoğun bir rekabet ortamı mevcut. Bu nedenle turnuvalar, bu rekabeti sürdürmek ve büyümek için sürekli olarak adımlar atmak zorundalar. Grand slam turnuvalarının organizatörleri, gelirlerini artırabilmek için tesisleri genişletiyor, gece maçları ekliyor. Bu yenilikler, sponsorlar, televizyon gelirleri ve gişe hasılatlarında önemli artışlar sağlıyor. Tüm bu gelişmeler, iyi bir pazarlama stratejisinin sonucudur.
Erkeklerde 20 yıldan fazla süren “3 büyükler” dönemine tanıklık ettik. Djokovic’in emekliliği sonrası erkek tenisinin finansal durumu nasıl olacak?
Elbette, yıldız bir sporcunun olmayışı tenisi riskli bir duruma sokuyor. Ancak şu anda erkeklerde Alcaraz ve Sinner arasındaki rekabet, organizatörleri rahatlatan bir unsur gibi görünüyor. Böyle bir rekabet ortamı yaratılamazsa ve bir sporcu diğerlerini domine ederse, ortaya ilgi
