Isparta’da yaşayan Mustafa S., 20 yıl önce 4 yaşındaki F. ve 8 yaşındaki Ş. isimli kızlarını Çocuk Esirgeme Kurumu’na bırakıp ortadan kayboldu. Anne sevgisinden yoksun büyüyen bu kardeşler, kurumun desteği ile eğitimlerini tamamlayarak meslek sahibi oldular ve hayatlarını yeniden şekillendirmeye başladılar. Ancak yıllar sonra hayatlarına dahil olmayan babaları, zorluklarla yüzleşmek zorunda kaldı.
BABANIN BORCU KIZLARA MİRAS: HUZUREVİ ÜCRETİ 9.230 TL
Mustafa S., Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na bağlı Eğirdir Huzurevi’ne yerleştirildi. Geliri bulunmayan babanın birikmiş borçları nedeniyle Bakanlık, yoksulluktan kaynaklı nafaka talebiyle kız kardeşlere dava açtı. Isparta 2. Aile Mahkemesi, Türk Medeni Kanunu’nun 364. maddesini referans alarak, kardeşlerin borcu ödemesine hükmetti.
“BİZİ TERK EDEN BABADAN NAFAKA İSTENEMEZ”
Mahkeme kararına karşı çıkan F. ve Ş., “Babalık sadece kan bağıyla olmaz” diyerek itiraz sürecini başlattı. F., savunmasında, “Baba sevgisi görmedik. Şimdi sorumluluk yüklemek vicdansızlık” şeklinde açıklamalarda bulunurken, Ş. ise “Aile bağını o koparmıştı. Bu karar hukuka aykırı” dedi. Kardeşler, alınan kararı temyiz mahkemesine taşımayı planladıklarını ifade etti.
YARDIM NAFAKASI NEDİR… KİMLER ÖDER
Yardım nafakası, Türk Medeni Kanunu’nun 364. maddesine göre, ekonomik gücü olan yakınların, ihtiyaç sahibi akrabalarına destek olma zorunluluğunu getirir. Birinci dereceden mirasçılar (çocuklar, ebeveynler) bu sorumluluğu taşımak için öncelikli kabul edilir. Ancak F. ve Ş.’nin avukatı, “Baba çocuklarını terk ederek hısımlık bağını kendi eliyle koparmıştır” tezini öne sürerek karara itiraz ediyor.
TARTIŞMA YARATAN KARAR: HUKUK MU, VİCDAN MI
Uzmanlar, bu davada “çocuklukta terk edilme” ile “yasal sorumluluk” arasındaki çelişkiye dikkat çekiyor. Hukukçu Ayşe Demir, “Kanunlar duygusal bağı değil, soy bağını esas alır. Ancak bu tür davalarda mahkemelerin takdir yetkisi devreye girmeli” açıklamasında bulundu.
Miralayhaber.com
