İddianame Hakkında Bilgiler
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, “PKK/KCK/YPG/YDG-H silahlı terör örgütüne üye olmak” ve “terör örgütü propagandası yapmak” suçlamalarıyla soruşturma yürütülen terör örgütü üyeleri Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’in, İstanbul Barosu’nun sosyal medya hesabından yapılan bir açıklama sonrası yargılanması sürecinde Suriye’de güvenlik güçleriyle girdikleri çatışmada etkisiz hale getirildikleri hatırlatılmaktadır.
Söz konusu iddianamede, sanıklar hakkında Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nden soruşturma izni talep edildiği belirtilmekte, ayrıca Kaboğlu ve yönetim kurulu üyeleri için soruşturmaya izin verildiği ifade edilmektedir.
İddianamede, sanıkların yaptıkları açıklamalarda, terör örgütü mensupları olan Daştan ve Bilgin’i gazeteci olarak nitelendirip, onların güvenlik güçleri tarafından etkisiz hale getirilmesini savaş suçu olarak değerlendirdikleri öne sürülmektedir. Bu açıklamaların, terör örgütünün nihai amacı olan bölücülük faaliyetini bilinçli bir şekilde meşrulaştırmaya ve yaymaya yönelik olduğu ifade edilmektedir.
Öldürülen terör örgütü üyeleri hakkında “çatışma bölgesinde hedef alınan gazeteci” yakıştırması yapılmasının, örgüt üyeliğini özendirici bir etki yarattığı vurgulanan iddianamede, “bu durum terör örgütünün cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterme” çabası olarak değerlendirilmektedir. Böylece sanıkların ‘basın ve yayın yoluyla terör örgütü propagandası yapma’ suçunu işlediği belirtilmektedir.
Baronun resmi sosyal medya hesabından yapılan paylaşıma dair değerlendirmelerde, “toplumun genelini ilgilendiren ve kamuoyunca takip edilen terörle mücadele konusuna ilişkin olarak, terör örgütü mensubu olup gazeteci olarak yansıtılan Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’e savaş suçu işlendiği yönündeki yapılan açıklamalarla, gerçeğe aykırı bilgilerle halkın yanıltıldığı ve devlet kurumlarına duyulan güvenin olumsuz etkilendiği” ifade edilmektedir.
Şüphelilerin, halk arasında endişe ve panik yaratma amacında oldukları kaydedilmekte, sosyal medya üzerinden yaptıkları paylaşımın aleniyet unsurunu gerçekleştirdiği, dolayısıyla “yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçunu işledikleri belirtilmektedir.
1136 sayılı Avukatlık Kanunu uyarınca, son soruşturmanın açılması talebiyle İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’ne iletilen iddianamede, sanıkların “basın yoluyla terör örgütü propagandası yapmak” ve “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçlarından 3 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmaları talep edilmektedir.
Ayrıca, sanıklar hakkında Türk Ceza Kanunu’nun 53. maddesi gereğince “belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma” talep edilmektedir.