Geçtiğimiz yıl Ocak ayında Suriyeli Abdülkerim El Ahmed, evinin farklı noktalarına böcek ilacı yerleştirerek kapı ve pencereleri bantladıktan sonra eşi ve üç çocuğuyla birlikte akrabalarının yanına gitmeye karar verdi. Üst katında yaşayan Necla Duran (68), kızı Ayşegül Temel (47) ve torunları Fatmanur (20), Yasin (18), Ahmet Enes Temel, Semanur Büyükgöker (17), Mine Büyükgöker (18) ve Sena Gül Büyükgöker (25) midesindeki bulantı şikayetiyle hastaneye başvurdu. Ne yazık ki, Ahmet Enes burada yapılan bütün müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Diğer aile üyeleri ise bir süre yoğun bakımda tedavi gördükten sonra taburcu edildi.
KİRACI VE İLACI SATAN TUTUKLANDI
Olayın ardından yürütülen soruşturmada, Suriye uyruklu kiracı Abdülkerim El Ahmed ile ilaç satan Ahmed El Muhammed (32) gözaltına alındı. Abdülkerim El Ahmed, ifadesinde böcek ilacını sosyal medya aracılığıyla tanıştığı El Muhammed’den 800 TL’ye satın aldığını ve evi onun ilaçladığını belirtti. Ayrıca, El Muhammed’in kendisine üç gün evden uzak durması gerektiğini söylediği için çocuklarıyla birlikte evden ayrıldığını ifade etti. Her iki şüpheli de tutuklandı.
15 YILA KADAR HAPİSLERİ İSTENDİ
Konya Cumhuriyet Başsavcılığı, tutuklu iki sanık hakkında ‘taksirle bir kişinin ölümüne ve birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma’ suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle Ağır Ceza Mahkemesinde dava açtı.
‘İYİ HAL’ İNDİRİMİ İLE 5’ER YIL HAPİS
Konya 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan karar duruşmasına, hayatını kaybeden Ahmet Enes’in ailesi, tutuklu sanıklar ve avukatları katıldı. Mahkeme heyeti, son savunmaların ardından kararını açıkladı. ‘İyi hal’ indirimi uygulanan her iki sanığı 5’er yıl hapis cezasına çarptırarak tahliye etti.
BU BİR CİNAYETTİR
Ailenin avukatı İbrahim Cihat Tanrıkulu, konu hakkında yaptığı açıklamada, olayın bir ihmalkarlık değil, açık bir cinayet olduğunu vurguladı. Tanrıkulu, “Asıl sorun, bu tür bir olayda yargının gösterdiği kayıtsızlıktır. Taksirle insan öldürme suçu bu denli hafife alınmamalıdır. Verilen cezalar ve sanığın tahliyesi, adaleti değil, tam tersine adaletsizliği pekiştirmektedir. Ceza hukuku, ölümden sonra ihmali örtbas etmek yerine, önlem almayı ve caydırıcılığı amaçlamalıdır. Bu tahliye kararı, sadece müvekkillerimizin değil, toplumun her bireyinin adalet duygusuna ağır bir darbe indirmiştir. Eğer bugünkü sorumlular cezasız bırakılırsa, yarın başka masumların hayatı da tehdit altında olacaktır. Bu durum, bir hukuk devleti için kabul edilemez. Mücadelemiz, gerçek adalet sağlanana kadar devam edecektir” dedi.