Miralay Haber Haber Merkezi
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na 19 Mart’ta gerçekleştirilen operasyon ve ardından gelen tutuklanma, protestoları tetikledi. Bunun sonucunda, 2 Nisan’da üniversite öğrencileri tarafından başlatılan boykot kampanyası, tüm günü kapsayacak şekilde tasarlandı ve devam ettirilmesi hedefleniyor. AGS Global tarafından 27 Mart-1 Nisan 2025 tarihleri arasında 705 kişi ile yapılan araştırma, boykotların ardındaki motivasyonlara dair ilgi çekici bulgular ortaya koydu. Katılımcıların markaları boykot etme nedenleri arasında en yüksek oran, yüzde 72,3 ile markanın politik duruşuna yönelik tepkiler olarak belirlendi.
Bağımsız araştırma şirketi AGS Global, gerçekleştirdiği çalışma ile boykot kültürünün algısını ve etkilerini irdeledi. “Boykot Kültürü: Algılar ve Etkiler” adlı araştırmadan elde edilen veriler açıkça gösteriyor ki, katılımcıların yüzde 46,8’inin Z Kuşağına mensup olduğu bu araştırmada; markaların politik yaklaşımı, boykot sebepleri arasında en öncelikli gerekçe olarak öne çıkıyor.
Boykot nedeni: Markanın politik duruşu
Katılımcıların bir markayı boykot etme sebepleri arasında, politik duruşlar en öne çıkan unsur. Diğer sebepler arasında ise ürün ve hizmet kalitesi yüzde 9,2, sosyal medya üzerindeki çağrılar ise yüzde 5 ile dikkat çekiyor. Fiyat politikaları ve dini değerler ise katılımcılar üzerinde en az etkiye sahip olan faktörler arasında yer alıyor, her biri sadece yüzde 1,4’lük bir oranla ifade ediliyor.
Protestoların etkisi hakkında yapılan değerlendirmelere göre, katılımcıların yüzde 58,9’u boykotların sonuç verdiğini ifade ederken, yüzde 36,9’u kısmen sonuç aldıklarını düşünüyor. Boykotların hiç sonuç vermediğini söyleyenlerin oranı ise yalnızca yüzde 4,3 olarak belirlenmiş.
10 kişiden 8’i İsrail boykotunu destekliyor
İsrail destekçisi markaların boykot edilmesine yönelik eğilim sorulduğunda, katılımcıların yüzde 50,4’ü bu durumu kesinlikle destekliyor. Yüzde 29,1’lik bir kesim ise kısmen destek veriyor ancak bazı markaları kullanmak durumunda kaldıklarını belirtiyor. Böylelikle, toplamda 10 kişiden 8’i değişik düzeylerde boykotun desteklendiğini ifade ediyor. Boykotu desteklemeyenlerin oranı ise sadece yüzde 15,6 olarak karşımıza çıkıyor.
Boykotun önemi hakkında yapılan değerlendirmelere göre, katılımcıların yüzde 44,7’si vatandaşların tepkilerini dile getirmesi açısından boykotun önemli bir araç olduğunu düşünürken, yüzde 34,8’lik bir kesim, yerli markaların zarar görebileceği endişesini taşıyor. Ekonomik etkiler üzerine düşüncelerini belirten yüzde 31,2’lik bir kesim ise bu konuda dikkatli olunması gerektiğini vurguluyor. Yalnızca yüzde 3,5’lik bir kısım, bazı yerli markalara yönelik boykotu gereksiz bulduğunu dile getiriyor.
Bir başka soruya verilen yanıtlara göre, katılımcıların yüzde 59,6’sı belli bir yelpazedeki yerli markalara boykotun Türkiye ekonomisine zarar vereceği görüşünde. Yüzde 27,7’sinin cevabı “hayır” olurken, yüzde 12,8’lik bir kısım ise bu konuda kararsız kaldığını belirtiyor.
2 kişiden 1’i her markayı bağımsız değerlendiriyor
Katılımcılara yöneltilen boykota katılım eğilimleri sorulduğunda, yüzde 49,7’si boykota katılmadığını ve her markaya bağımsız bir şekilde yaklaştığını belirtirken, yüzde 34,8’i ise tamamen destek verip belirtilen markalardan alışveriş yapmadıklarını ifade ediyor. 100 kişinin 10’u ise konuyla ilgili bir ilgisinin olmadığını belirtirken,
