DEM Partisi Adalet Komisyonu üyesi milletvekilleri, TBMM’de infaz düzenlemesi kanun teklifine ilişkin basın toplantısı düzenledi. Şanlıurfa Milletvekili Dilan Kunt Ayan, Meclis’teki infaz düzenlemesinin ‘adaletsiz’ olduğunu vurgulayarak önerilerde bulundu. Toplantıda yapılan açıklamalarda, düzenlemenin adalet arayışına nasıl karşılık vermediği ifade edildi.
“YARGI PAKETİ, SİYASİ HASSASİYETLERİ GÖZETMEZ”
“Şubat ayından bu yana gündemde olan 10. Yargı Paketi, geçtiğimiz perşembe günü Meclis’e takdim edilmiştir. Bugün saat 16.00’da Adalet Komisyonunda ele alınacak olan bu teklif ile ilgili halkımızın beklentileri ve partimizin talepleri hakkında kamuoyunu bilgilendirmek istiyoruz. Önemle belirtmeliyiz ki, 10. Yargı Paketi, mevcut siyasi sürecin hassasiyetlerini dikkate almadan hazırlanmış bir tasarıdır. Partimiz, bu paketin kapsamının genişletilmesi ve demokratik bir hale getirilmesi adına birçok öneride bulunmuş ancak bunların hiçbiri dikkate alınmamıştır.
“BU PAKET MAĞDUR KESİMLERE KULAK TIKAYAN BİR HALE GELMİŞTİR”
10. Yargı Paketi, daha önce yapılmış 9 yargı paketinin bir devamı olarak, halkın ve mağdur kesimlerin taleplerine duyarsız bir şekilde hazırlanmıştır. Ancak, 27 Şubat’ta Sayın Öcalan tarafından yapılan Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı, yeni bir sürecin başlangıcını işaret etmiştir. Bunun akabinde gelen 12 Mayıs açıklaması, Türk ve Kürt halkları arasında ortak yaşam umudunu artıran önemli bir adımdır. Bu tür bir ortamda, yasaların ve düzenlemelerin adalet, eşitlik ve özgürlük duygularını pekiştirmesi hayatidir.
“10. YARGI PAKETİ GÖZARDI EDİLMİŞTİR”
Ancak, Meclis’e sunulan 10. Yargı Paketi bu beklentilerle örtüşmemektedir. Bu süreç adil ve eşitlikçi bir yaklaşım sergilemekten uzaktır. Yapılan değişiklikler, on binlerce mahpus ve aileleri için derin hayal kırıklığı oluşturmuştur. Siyasi ve hasta mahpuslar için gerekli düzenlemeler yapılmamış ve mevcut eşitsizlikler daha da derinleşmiştir. Paket, Anayasa’ya aykırı ve ayrımcı düzenlemeler içermektedir; önceki infaz değişikliklerinden kaynaklanan mağduriyetler ise hâlâ giderilmemiştir.
“ADALET KRİZİ YAŞANIYOR”
Günümüzde Türkiye’de büyük bir adalet krizi söz konusu. Adil yargılanma hakkı sürekli ihlal ediliyor ve yargı, siyasi bir araca dönüşüyor. Adalet Bakanlığı’nın verilerine göre, Türkiye’de 403 bini aşkın tutuklu ve hükümlü bulunmaktadır. Türkiye genelindeki cezaevlerinin toplam kapasitesi 300 binin altında. Bu durum, sadece fiziksel kalabalığı değil, aynı zamanda insan onurunu ve temel hakları da hiçe sayan bir durumu gözler önüne seriyor.
“YASA TEKLİFİ TOPLUMSAL BARIŞI TEMİNDE YETERSİZDİR”
İnsan Hakları Derneği’nin verilerine göre, Türkiye hapishanelerinde en az 1412 hasta mahpus bulunmaktadır ve bunların 335’i ağır hasta. Bu durum, bu bireylerin en temel haklarından mahrum kalmasına, dolayısıyla mağduriyetlerin artmasına sebep olmaktadır. İnfaz düzenlemeleri, mahpusların yaşamlarını ve özgürlüklerini doğrudan etkilemektedir. Bu nedenle, Meclis’teki tüm partilerin ve milletvekillerinin sorumluluk üstlenmesi gerekmektedir. Ancak 10. Yargı Paketi maalesef adaletsiz, ayrımcı ve inkârcı bir yapıda karşımıza çıkmaktadır.