Miralay Haber Merkezi
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Bölgesel Deprem-Tsunami İzleme ve Değerlendirme Merkezi, Ege Denizi’nde yaşanan art arda depremlerle ilgili yeni bir rapor yayımladı. Bu raporda, Türkiye’nin Kaş yarımadası ile Antalya Körfezi arasında ve Mısır’ın kıyı bölgelerinde 1-3 metre seviyesinde tsunami riski olduğuna dikkat çekildi.
Kandilli Rasathanesi, Ege Denizi’ndeki deprem aktivitesine dair dördüncü raporunu kamuoyuyla paylaştı. Yapılan açıklamada, son bir hafta içerisinde bölgede yaklaşık 1513 deprem kaydedildiği bildirildi.
Raporda, 31 Ocak-07 Şubat tarihleri arasında (saat 09:00 itibarıyla) kaydedilen depremler arasında en düşük 1.2, en yüksek ise 5.3 büyüklüğünde yaklaşık 1513 depremin meydana geldiği vurgulandı. En büyük depremin büyüklüğünün 5.3 olduğu belirtilirken, 108 depremin ise 4’ün üzerinde olduğu ifade edildi.
Açıklamada, “Bölgede gözlemlenen sismik hareketlilik ve magma dinamikleri, geçmişte meydana gelen büyük patlamalar ve depremler ile doğrudan ilişkilidir. Santorini-Amorgos fay hattı, büyük yıkıcı depremlere sebep olabilecek bir potansiyele sahiptir. Ayrıca, bölgede meydana gelebilecek bir deprem, heyelan gibi etkenlerle tetiklenebilecek tsunamiler için gerekli tedbirlerin alınması büyük bir önem taşımaktadır” denildi.
Raporda ayrıca, Türkiye’de yer alan Kaş yarımadası ve Antalya Körfezi’ndeki tsunami tehlikesine de vurgu yapılarak, “Orta ve Doğu Akdeniz ile Ege Denizi’nde, Helen yayı çevresinde ve ona dik olan Güney Akdeniz ile Kuzey Afrika kıyılarında tsunami riski yüksek (Hw > 3 m) düzeyindedir. Güney Ege, Trablusgarp, Doğu Sicilya, Güney İtalya, Batı Yunanistan, Kıbrıs’ın batı ve güney kıyıları ile Türkiye’nin Kaş yarımadası ve Antalya Körfezi ile Mısır arasındaki bölgelerde ise önem arz eden (1m < Hw < 3 m) seviyelerde tsunami tehlikesinin varlığı tespit edilmiştir" ifadeleri kullanıldı.