Gazeteci Murat Yetkin, Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından yaşanan siyasi ve ekonomik gelişmeler çerçevesinde Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın karşısında üç farklı seçenek bulunduğunu belirtti. Bu seçenekler üzerine yapılan analizler dikkat çekici bulgular ortaya koydu.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in sokak eylemleri hakkında değerlendirmelerde bulunan Yetkin, “Erdoğan’ın ‘jeopolitik kart’ hamleleri ile ABD ve Avrupa’nın ‘Biz işimize bakarız’ tutumunun değiştiğini görüyoruz. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile gerçekleştirdiği görüşmede, İmamoğlu krizinin bu gelişmelerle ilişkilendirilmesi muhaliflerin sokağa dökülmesiyle bağlantılıydı.” şeklinde yorumda bulundu.
İktidarın geleceği hakkında değerlendirmeler yapan Yetkin, “Erdoğan’ın önünde üç seçenek var” diyerek şu noktalara değindi:
“Birinci seçenek, MHP ve AK Parti içindeki sert kanatların isteği doğrultusunda, geri adım algısını engellemek amacıyla daha sert politikalar uygulamak. Bu durumda kayyım atamak ve ABD’nin DEM Partisi ile işbirliği yapıldığı izlenimi yaratarak CHP’yi zayıflatmaya çalışmak söz konusu olabilir.
İkinci seçenek, kayyım politikasını -şu an için- askıya almak ve uluslararası yatırımcıların endişelerini gidermeye yönelik adımlar atarak ekonomide yaşanan sıkıntıları azaltmayı hedeflemek olacaktır. Bu strateji de geri adım attığı izlenimi oluşturmamak için, örneğin PKK lideri Abdullah Öcalan’ın silah bırakma çağrısının Kandil’den karşılık bulmamasını CHP’nin İmamoğlu eylemleriyle ilişkilendirmek gibi kamuoyunu yönlendirecek çalışmalara dayandırılabilir.
Üçüncü seçenek, CHP ve muhalefetin zamanla yorulacağı varsayımıyla, Ekrem İmamoğlu’nun da Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala gibi unutulmaya terk edilmesi yolunu seçmek olabilir. Ancak bu seçeneğin riski, zamanın Erdoğan’ın aleyhine işleme ihtimalidir; zira anket sonuçları Erdoğan ve AK Parti için olumlu bir tablo sunmuyor.”
Yazının tamamı için tıklayın…
