Miralay Haber/ANKARA
Gazeteci Fatih Altaylı, YouTube kanalında gerçekleştirdiği bir yayın nedeniyle “Cumhurbaşkanı’nı tehdit” iddiasıyla tutuklandı. Miralay Haber, Altaylı’nın söz konusu videosunun sosyal medyada hızla yayıldığı ve Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral’ın “Suyun ısınmaya başladı” şeklindeki yorumunun ardından gerçekleşen gözaltı sürecini 5 soruyla özetledi.
Altaylı neden gözaltına alındı?
Altaylı, YouTube kanalında yayınladığı videoda, kendisine yöneltilen bir soruya verdiği yanıtla dikkat çekti. Soru, Cumhurbaşkanı’nın ömür boyu görevde kalıp kalamayacağı hakkında halkın düşünceleriyle ilgiliydi. Altaylı, Türkiye’nin genel halkının bu sorgulamaya karşı tavır almasının çok da şaşırtıcı olmadığını belirtti. “Türk halkı sandığı sever” diyen Altaylı, bu durumun geçmişte yaşanan hukuksal ve siyasi deneyimlerinden kaynaklandığını vurguladı.
Altaylı’nın yorumları sosyal medya platformlarında kesilerek yayıldı. Yorumlarının ardından Oktay Saral’ın bu durumu alaycı bir şekilde yorumlaması, Altaylı’nın tutuklanmasının yolunu açtı. Yaklaşık 10 saat içinde Teşvikiye’deki evinden gözaltına alındı.
“Suikast” iddiası nereden çıktı?
Altaylı’nın gözaltına alındığına dair ilk bilgiyi eşi Hande Altaylı sosyal medya üzerinden paylaştı. Takip eden kısa süre içerisinde İstanbul Başsavcılığı, Altaylı’nın Cumhurbaşkanı’na yönelik tehdit içerikli sözleri nedeniyle gözaltına alındığını açıkladı.
Başsavcılık, gözaltı kararının gerekçesinde, Altaylı’nın eyleminin Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 310. Maddesi 2. Fıkrası kapsamında “Cumhurbaşkanına suikast ve fiili saldırı” suçunu oluşturduğunu ifade etti. Bu düzenlemeye göre, bu tür eylemler için verilen cezanın alt sınırı 5 yıl olarak belirlendi. Böylece Altaylı’nın tutuklanması için hukuki bir zemin oluşturulmuş oldu.
İfadesinde ne dedi?
Emniyetteki ifadesinde Altaylı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik eleştiri hakkını kullandığını ifade ederken, tehdit gibi bir niyetinin bulunmadığını belirtti. Daha önce benzer düşüncelerin başka isimlerce de dile getirildiğini hatırlatan Altaylı, kendi sözlerinin kasıtlı olarak çarpıtıldığını savundu.
Altaylı, sözlerini çarpıtanların sorumluluğunun kendisine ait olmadığını vurgulayarak, doğrudan herhangi bir tehdit içeren beyanının olmadığını yineledi. Savcılık ifadesinde de benzer bir tutum sergileyen Altaylı, tehdit algısı oluşturacak hiçbir imasında bulunmadığını ifade etti.
Hangi gerekçeyle tutuklama istendi?
Ancak buna rağmen Altaylı, “Cumhurbaşkanını tehdit” iddiasıyla tutuklama talebiyle hakimliğe sevk edildi. Sevk kararında, Altaylı’nın eyleminin TCK 310/2. Maddesi delaletiyle suç oluşturduğu, suçun işlendiğine dair kuvvetli suç şüphesinin bulunduğu idDiaları yer aldı. Bu açıklamalar ışığında Altaylı’nın tutuklanması talebinde bulunuldu.
Sevk yazısında, özellikle “Cumhurbaşkanı’na karşı suikast” ifadesinin vurgulandığı dikkat çekti. Yazıda, suikast kelimesinin tercih edilmesinin gerekçeleri üzerinde durularak, Cumhurbaşkanlığı makamının özel bir konumda olduğu ifade edildi.
Kararda hangi yorum yapıldı?
Hakimliğin tutuklama kararında, Altaylı’nın sözlerinin Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı tehdit suçunu oluşturduğu savunuldu. Kararda, “şüphelinin üzerine atılı suçu işlediği hususunda kuvvetli suç şüphesinin
