Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik düzenlenen eylemleri takip eden gazetecilerin gözaltına alınmasına sert bir tepki gösterdi.
Sabah saatlerinde yapılan polis baskınları sonucu Zeynep Kuray, Bülent Kılıç, Yasin Akgül, Ali Onur Tosun, Murat Kocabaş, Gökhan Kam ve Hayri Tunç gözaltına alındı. Ayrıca İBB foto muhabiri Kurtuluş Arı’nın da gözaltında olduğu belirtilirken, Sendika.org muhabiri Zişan Gür’ün Saraçhane’de gözaltına alındığı bildirildi.
TGC, gazetecilerin gözaltına alınmasını kınayan bir açıklama yayımladı. Açıklamada, “Halkın haber alma hakkı en üstün kamu yararıdır. Gazeteciler, bu kamu yararının sağlanması için özveriyle çalışmaktadır. Demokratik ülkelerde, ilgili kurumlar yurttaşlar gibi gazetecilerin de can ve iş güvenliğini sağlamakla yükümlüdür. Ancak ülkemizde, kuruluş yasalarına aykırı hareket eden kurumların temsilcileri, gazetecilerin can ve iş güvenliğini sürekli olarak tehdit etmektedir.” ifadesine yer verildi.
Açıklamada, 9 Mart 2025 Çarşamba günü CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu ile birlikte 106 kişinin gözaltına alınmasına yönelik bir eleştiri de bulundu. TGC, Saraçhane’deki toplantıları ve eylemleri izleyen gazetecilere yönelik hukuksuz gözaltı uygulamalarını haksız ve yasadışı olarak nitelendirdi.
İstanbul’da gözaltına alınanlar arasında NOWTV muhabiri Ali Onur Tosun, Birgün yazarı Barış İnce, foto muhabiri Bülent Kılıç, Fransız Haber Ajansı (AFP) muhabiri Yasin Akgül, gazeteci Zeynep Kuray ve diğerleri yer alıyor. Ayrıca, Saraçhane’deki eylemleri takip eden #BirGün muhabirleri Ebru Çelik ve Deniz Güngör’ün de güvenlik güçleri tarafından darp edildiği belirtildi. TGC, gazetecilerin sürekli gözaltına alınmasının halkın haber alma hakkını engelleme çabası olduğunu vurgulayarak meslektaşlarının bir an önce serbest bırakılması gerektiğini ifade etti.
Ayrıca, açıklamada RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin’in Saraçhane’deki toplantı ve eylemleri canlı yayınlayan televizyon kuruluşlarını lisans iptaliyle tehdit ettiği öne sürüldü. TGC, RTÜK’ün iktidara yakın olmayan TV kanallarını düzenli olarak cezalandırma uygulamasını eleştirerek, “RTÜK’ün görevi yurttaşların haber alma, gerçeğe erişim ve bilgilenme hakkını engellemek değildir. Medya kuruluşlarını tehdit etmekten vazgeçmelidir.” ifadesine yer verdi. Ayrıca, RTÜK’ü kararlarında tarafsız davranmaya ve Anayasa ile basın ve düşünceyi ifade özgürlüğüne saygılı olmaya davet etti.