Flash Haber TV’nin cezaevindeki sahibi Erkan Kork’un da yer aldığı “malvarlığı değerlerini aklama” soruşturmasında, gazeteciler Timur Soykan ve Murat Ağırel, “tehdit” ve “şantaj” suçlamasıyla gözaltına alındı. Hakimlik, her iki gazeteciyi yurt dışına çıkış yasağı ve haftada iki gün imza atma şartıyla serbest bıraktı. Adliyeden çıkan gazeteciler, gördükleri muamele üzerine açıklamalarda bulundu. Soykan, “İktidarın sevdiği gazetecilerin gazetecilik yapmasını istiyorlar, ama biz tüm skandalları araştırmaya devam edeceğiz,” dedi. Ağırel ise, “Gazetecilik suç değildir, bugün yaptığımızın on katını yarın yapacağız,” ifadelerini kullandı.
Erkan Kork, yasadışı bahis, örgüt yöneticiliği ve kara para aklama suçlarından tutuklandı ve malvarlığına el konuldu. 7 Nisan’da cezaevinden Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile savcılığa şikayet dilekçesi sundu. Kork, halk TV sahibi Cafer Mahiroğlu’nun, Flash TV’yi satın almak istediğini ancak başarılı olamayınca kendisinin edindiğini anlattı. Gazeteciler Timur Soykan ve Murat Ağırel ile yaptığı görüşmelerde, bu görüşmelerin ardından tehdit edildiğini öne sürdü. Kork’un şikayetinin ardından savcı, gazetecilerin tutuklanmasını istedi. Ancak her iki gazeteci de “haftada üç gün imza ve yurt dışı” şartıyla serbest bırakıldı.
Timur Soykan: Hakikatin peşinde olmaya devam edeceğiz
Soykan, gözaltına alınmalarına dair, “Bir röportaj yaptık. Bu röportaj, yasa dışı bahis baronu olduğu iddia edilen bir kişinin faaliyetleriyle ilgiliydi. Ancak yargı bu durumu ciddiye aldı ve gazetecilik pratiklerimizi suç olarak göstermeye çalışıyor,” diyerek tepkisini dile getirdi.
Yasa dışı bahis baronunun, bir banka satın aldığını ve televizyon kanalı alabileceğini belirten Soykan, “Buradaki skandalı işlemek yerine gazetecilik faaliyetimiz suç haline getirilmeye çalışılıyor,” ifadelerini kullandı. Gazeteci, “Bu durumda yargının ve otoritelerin nasıl olup da böyle bir durumu onayladığını sorgulamak gerek,” dedi.
Özellikle BDDK ve MASAK’ın tutumunu eleştiren Soykan, “Yaşadıklarımız adaletsizlik. Tutuklandığımız için sevinmek manasız. İnsanlar haksız, hukuksuz nedenlerle tutuklanabiliyor,” diye ekledi. Gazeteciliğin susturulmak istendiğini vurgulayan Soykan, “Ama biz hakikatin peşinde olmaya devam edeceğiz,” şeklinde konuştu.
Murat Ağırel: Gazetecilik suç değildir dedik
Ağırel, “Bayramdan önce ifademizin alınması için emniyetten arandık. Ancak bayram sonrasına kaldı,” diyerek süreci anlattı. Gözaltına alınma sürecini ise “Sabah saat 6’da polisler evimize geldi. Olayın gazetecilikle hiçbir alakası yok,” sözleriyle ifade etti.
Görüşme sırasında ses kaydı alındığını belirten Ağırel, “Bize yönelik suçlamalar asılsız. Gazetecilik yaptık, sorularımızı sorduk. Ancak dosyada güçlü bir delil olmadığı aşikâr,” dedi. Ağırel, “Bunun peşini bırakmayacağız. Biz gazetecilik suç değildir dedik ve yarın on katı daha fazla çalışarak bunu göstereceğiz,” diye konuştu.