GÜLEN’İN YANINDA SAF TUTAN NURCULAR
İhsan Atasoy’un kaleme aldığı Bekir Berk kitabında Fetullah Gülen’in ifadeleri de yer alıyor. Gülen, Bekir Berk’in vasiyetini şu şekilde aktarıyor:
“Ölmeden önce şöyle vasiyet etmişti: Ben vefat ettiğimde Sungur Ağabey, Abdullah ve Bayram Ağabeyler ile Fırıncı, Birinci ve Kutlular, elleriyle cenazemi taşısınlar. Kırkıncı Hoca beni yıkasın ve Fethullah Hoca da namazımı kıldırsın.”
Gerçekten de Bekir Berk’in cenaze namazını Fetullah Gülen kıldırdıktan sonra, çok sayıda Nur talebesi cenazeye katılım gösterdi. Tüm katılımcılar Fetullah Gülen’in etrafında toplandı. Bu grupta, Said Nursi’nin yaşayan talebeleri ile yeni nesil Nurcuların yanı sıra FETÖ yöneticileri de bulunuyordu.
Aynı kitapta firari FETÖ yöneticisi Abdullah Aymaz’ın Bekir Berk ile olan anıları da yer almakta.
Nesil Yayınevi tarafından basılan bu kitap, Nurcuların Fırıncı kolu tarafından yönetilmektedir. Mehmet Fırıncı’dan sonra grubun başına eski milletvekili Said Yüce geçmiştir. Ancak bu grup, FETÖ ile hiçbir bağlantılarının olmadığını ve Fetullah Gülen’e karşı olduklarını ifade ediyor.
GÜLEN’E TAVIR NASIL?
Günümüzde Nurcu grupların sayısı bir hayli fazladır: Yazıcılar, Meşveretçiler, Yeni Asya, Kırkıncı, Fırıncı, Kurdoğlu, Med Zehra, Tahşiyeciler vb. …
Tüm bu grupların birbirileri ile olan bağlantıları ve ilişkileri sürmekte. FETÖ’nün kökenlerinden biri olan Kırkıncı grubu da faaliyetlerini devam ettirmekte.
Bu gruplar, yıllar içinde Fetullah Gülen ve FETÖ’ye yönelik bazı eleştirilerde bulunmuşlardır. Bugün herhangi bir Nurcu gruba FETÖ’yü sorduğunuzda, “15 Temmuz’dan önce” eleştirilerde bulunduklarını iddia edecektir. Ancak, neredeyse tüm Nurcu grupların, Fetullah Gülen’e yönelik eleştirileri daha çok yüzeysel ve anlık gelişmelere dayanmaktadır. Gülen yapılanmasının temel yapı taşları ise, genellikle göz ardı edilmiştir.
FETÖ’nün Türk devleti içinde paralel bir yapılanma kurması, yabancı istihbarat örgütlerine hizmet etmesi, devletin gizli bilgilerini Batılı ülkelere iletmesi, Türkiye’nin bölünme planlarına katkıda bulunması veya “Dinlerarası Diyalog” gibi İslam’a aykırı faaliyetler içinde bulunması gibi hususların neredeyse hiçbir Nurcu tarafından eleştirilmediğini söylemek mümkündür.
Kısaca, Nurcular, FETÖ’nün yapısını oluşturan hiçbir duruma karşı sessiz kalmışlardır.
Tahşiyeciler ise bu duruma farklı bir bakış açısı ile yaklaşmakta. Tahşiyeciler, Fetullah Gülen yapılanmasına karşı çıkarak tavır almış, bu sebeple FETÖ’nün karşılaştığı kumpaslarla hapse atılmışlardır. Molla Muhammed Doğan, Mustafa Kaplan ve birçok Tahşiyeci, “terör örgütü” bağlantılı iftiralarla uzun süre cezaevinde kalmıştır. Bu kumpasın arkasındaki isim ise, Samanyolu TV üzerinden Fetullah Gülen olarak kaydedilmiştir.
Mustafa Kaplan, FETÖ’nün Gladyo bağlantılı olduğunu ve Fetullah Gülen’in, ABD’ye hizmet ettiğini ifade ederek, örgütlenme ve para toplama yöntemlerinin Nurculuğa ve İslam’a aykırı olduğunu sık sık dile getirmiştir. Bugün firari FETÖ üyeleri, Tahşiyecilere yönelik hedef göstermeye devam etmektedirler. Kaplan, “Nurcuların içinde Gladyo var.” diyerek, Nurcuların içinde yaşanan ç