İstinaf mahkemesi, hakaret davalarına ilişkin önemli bir emsal karar alarak, “Bahçeli böğürür devran yürür” ve “Berkin’i öldürüp annesini yuhalatmak” ifadelerinin hakaret olarak değerlendirilemeyeceğine hükmetti. Mahkeme, MHP lideri Devlet Bahçeli’ye yönelik ifadelerin kaba sözler olarak nitellendirildiğini, eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya dair ifadelerin ise eleştiri olarak kabul edildiğini ifade etti.
Sosyolog Veli Saçılık, 2022 yılında sosyal medya üzerinden siyasetçileri eleştiren paylaşımlar yapmış ve bu nedenle hakkında MHP lideri Bahçeli ve eski İçişleri Bakanı Soylu’ya hakaret ettiği iddiasıyla dava açılmıştı. Ankara 30. Asliye Ceza Mahkemesi, Bahçeli’ye yönelik olarak kullanılan “Bahçeli böğürür, devran yürür” ifadesinin, muhatabın onur, şeref ve saygınlığını zedeleyici bir boyutta olduğunu belirtmişti. Ayrıca, Soylu’ya yönelik “Kanla duş alma fantezisi, IŞID canlı bombalarını takip edip engellememek, Berkin’i öldürüp anasını yuhalatmak” gibi sözlerin de hakaret içerdiğine dair bir bulguya varılmıştır. Mahkeme, Saçılık’a verilen cezayı para cezasına çevirdi ve bu cezayı ertelemedi.
Hakaretin Sınırları
Kararın itiraz edilmesi üzerine dosya istinaf mahkemesine ulaştı. İstinaf, hakaret suçlarıyla ilgili dikkate değer bir karara imza attı. İstinaf’ın değerlendirmesi şöyle oldu:
“Hakaret suçunun cezalandırılması, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı gibi hukuki değerleri koruma amacını taşır. Bu suçun oluşabilmesi için davranışların, kişinin haksız olarak küçük düşürülmesi amacıyla gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Bir ifadenin tahkir edici olup olmadığını belirlemek, zaman, yer ve duruma göre değişiklik gösterebilir. Kamu görevlileri veya sivil vatandaşlara yönelik sert eleştirilerin hakaret kapsamında değerlendirilmemesi önemlidir. Bunun için, sözlerin belirgin bir şekilde onur, şeref ve saygınlığı zedeleyen somut bir eylemi veya olguyu içermesi gerekmektedir. Siyasetçilere yönelik eleştirilerin izin verilen sınırlarının, diğer bireylere nazaran daha geniş olduğu da hem iç hukukta hem de uluslararası mahkeme kararlarında kabul edilen bir ilke olarak bulunmaktadır.
Kaba Söz ve Eleştiri
Somut olayda, sanığın internet üzerinden yaptığı yorumlar ve iddianameye konu olan ifadeler, katılanların siyasi kimlikleri göz önünde bulundurulduğunda, hakaret unsurlarını taşımadığı sonucuna varılmıştır. Süleyman Soylu’ya yönelik sözler ağır bir siyasi eleştiri olarak değerlendirilirken, Devlet Bahçeli’ye yöneltilen ifadelerin nezaket sınırlarını aşan kaba sözler olduğu tespit edilmiştir. Bu durum dikkate alındığında, sanığın beraati yerine yazılı hükümler kurulması gerektiği vurgulanmıştır.
İstinaf mahkemesi, bu yönde Saçılık’ın beraat etmesi gerektiğine karar vermiş ve dosyayı yerel mahkemeye geri göndermiştir.