Hava kirliliği, dünya genelindeki en büyük çevre sağlığı sorunlarından biri olarak kabul ediliyor ve etkileri gün geçtikçe artıyor. Atmosferdeki karbondioksit seviyesinin milyonda 420 ppm seviyesine yükseldiği ve daha önce kaydedilen 415 ppm oranını aştığı son ölçümlerle belirlenmiştir. Bu ölçüm, insanlık tarihinin en yüksek seviyesine ulaşmıştır. Hava kirliliği ile meme kanseri arasındaki endişe verici bağlantı, yapılan yeni araştırmalar sonucunda ortaya çıkmıştır.
27 farklı çalışmanın incelendiği ve Anticancer Research’te yayınlanan bir araştırmaya göre, hava kirliliğinin meme ve prostat dahil olmak üzere kanser türleriyle doğrudan bağlantılı olduğu belirlenmiştir. Hava kirliliği, meme kanserine yakalanma olasılığını %45’e, prostat kanserine ise %20 ila %28 arasında artırmaktadır. Hava kirliliğine maruz kalan bireylerde meme kanserinden ölme riski %80, herhangi bir kanser türünden ölme riski ise %22 oranında artmaktadır. Bu durum, hava kirliliğinin sigara, obezite ve alkol kadar önemli bir risk faktörü olduğunu göstermektedir.
Profesör Kefah Mokbel’e göre, hava kirliliğinin sigara, obezite ve alkol kadar tehlikeli olduğunu belirtmektedir. Kirlilik parçacıkları olan PM2.5’in vücuda girmesi akciğerlere ve oradan kan dolaşımına zarar vermektedir. Bu partiküller, DNA hasarına neden olarak kansere yol açabilmektedir. Ayrıca vücuttaki hormon bezlerini de etkileyen PM2.5, meme ve prostat kanseri gibi hormonla ilişkili kanser türleri için endişe vericidir.
Geçtiğimiz yıl yayınlanan ABD araştırmasına göre, PM2.5’e maruz kalan erkeklerde prostat kanseri riskinin arttığı gözlemlenmiştir. PM2.5 maruziyetiyle bağlantılı diğer kanser türleri arasında mide, akciğer, mesane, bağırsak, yumurtalık ve rahim kanserleri bulunmaktadır. Profesör Mokbel, hava kirliliğine karşı korunmak için mümkün olduğunca yüksek kirlilik seviyesine sahip bölgelerden uzak durmayı, antioksidanlarla dolu bir Akdeniz tarzı diyet uygulamayı ve elektronik sigaradan kaçınmayı önermektedir.