68 kuşağının önünde yer alarak mücadelesini kalemiyle sürdüren Gazeteci ve yazar Hikmet Çiçek, yaşamını yitirdi. Odatv Ankara Haber Müdürü olarak Hikmet Çiçek’i kaybetmenin derin üzüntüsünü duyuyoruz.
Odatv ailesi olarak Çiçek ailesine sabır ve başsağlığı diliyoruz…
DENİZ GEZMİŞ’LE SON GÖRÜŞME
Hikmet Çiçek, Deniz Gezmiş’le silahlı mücadele konusundaki son diyaloglarını şöyle anlattı: “Bir akşam, Deniz bizi ODTÜ’ye davet etti. Bir araca bindik ve ODTÜ içerisinde tura çıktık. Deniz, yakında dağa çıkacaklarını ve silahlı mücadeleyi başlatacaklarını söyledi. Bu, Nurhak öncesi bir dönemdi. Kendisine katılmamızı istedi, bizlerin de menfaati olduğunu düşündü. Ancak Aktan, bu öneriyi reddetti. Onunla vedalaştık ve bu, Deniz’le olan son görüşmemiz oldu.”
O dönemde “Komün” üyeleri arasında Deniz’le son görüşen Aktan’ın kardeşi Altan İnce oldu. Deniz, Altan’a şöyle demişti:
“Bunun abisi çok iyi bir devrimci arkadaşımdır. Onun ve arkadaşlarının da bizimle birlikte olmasını çok arzu ediyorum; onların hareketin dışında kalmasını istemiyorum.”
ODTÜ’den şehir merkezine dönerken Aktan’a, Deniz’in önerisini neden reddettiğini sordum. “Biz de onlarla dağa çıkabilirdik” dedim. Aktan, Denizlerin planladığı eylemin tam bir macera olduğunu, başarılı olma şansının olmadığını söyledi.
Deniz’in teklifini “maceracı” bulmuştuk ama birkaç ay sonra Türkiye’nin en büyük banka soygununu gerçekleştirecektik!
68 Kuşağı böyle bir süreçten geçmişti!
BANKA SOYUNU DENİZLERİ KURTARMAK İÇİN MİYDİ?
Hikmet Çiçek, Aydın Çubukçu’nun “Oradaydım” belgeselinde Ziraat Bankası soygununu “Deniz Gezmiş’i kurtarmak ve devrimci hareketi yeniden canlandırmak” gerekçesiyle eleştirmiş ve Odatv’ye bu konuda bir yazı göndermişti. Çiçek, yazısında şunları ifade etti:
“Biz soygun hazırlıkları yaparken, ‘Deniz Gezmiş ve arkadaşları’ henüz yargılanmaya bile başlamamışlardı…”
PERİNÇEK’İN PDA’SI VE AYRIŞMA
“Oysa durum farklıydı: Soygun, o zamanlar ‘Aktancılar’ ya da ‘Basın Yayın Komünü’ olarak anılan küçük bir gruba ait. Aktan, ben, Nejat, Aydın ve diğer arkadaşlar 1968’de Basın Yayın Yüksek Okulu’na başladık. Sonradan bu grup, Dev Genç coğrafyasındaki yeri ve lideriyle anıldı. Önce 1969’daki Aydınlık bölünmesinde Doğu Perinçek’in PDA safında yer aldık, sonra ‘pasifist’ olarak itham edip 1970 baharında onlardan ayrıldık.
12 MART’LA GELEN YERALTI ÇALIŞMASI
“Böylece, bağımsız bir devrimci grup olarak yola devam etme kararı aldık. 12 Mart darbesi sonrası okuldaki ve yasal barınma imkânı kalmadı. Yeraltına geçip bu banka soygununu gerçekleştirdik.
Dolayısıyla soygunun amacı ne ‘Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını kurtarmak’, ne de Divan Pastahanesi’ni satın almaktı.”
ELİMİZDEN GELSE KURTARMAK İSTERDİK AMA…
“Sadece grup olarak varlığımızı sürdürmek ve devrimci çalışmayı yürütebilmek için gerekli finansmanı sağlamak içindi. Dol