Hollanda’da aşırı sağcı Geert Wilders’in ortaya koyduğu 10 maddelik göç karşıtı planın uygulanmaması nedeniyle koalisyona verdiği desteği çekmesi, 11 ay önce kurulan hükümetin dağılmasına neden oldu. Wilders, hükümet ortaklarıyla göç politikası konusundaki anlaşmazlık üzerine geçtiğimiz Temmuz ayında kurulan dört partili koalisyonun sonunu getirdi.
Özgürlük Partisi (PVV) lideri Geert Wilders, iki gün önce sığınma başvurularının durdurulması, aile birleşiminin sona erdirilmesi ve sınırların gerekirse askeri güce ile korunması gibi aşırı göç karşıtı önlemler içeren 10 maddelik bir planı kamuoyuna sundu. Wilders, koalisyon ortaklarının bu planı desteklememesi durumunda hükümetten çekileceğini bildirmişti.
Wilders’ın bu kararı açıklamasının ardından, Euro Bölgesi’nin beşinci büyük ekonomisi olan Hollanda siyasi belirsizliklerle karşı karşıya kaldı. Bu ay itibariyle Lahey’de gerçekleştirilecek NATO Zirvesi’ne ev sahipliği yapmaya hazırlanan Hollanda’da erken seçimlerin yapılması bekleniyor. Koalisyon ortaklarının başbakan olarak seçtiği Dick Schoof ise sadece 11 aydır bu görevde bulunmaktaydı.
Yeşilgöz, Wilders’ın kararını “sorumsuzca” olarak değerlendirdi. Eski Başbakan ve NATO Genel Sekreteri Mark Rutte’nin lideri olduğu Özgürlük ve Demokrasi için Halk Partisi’nin (VVD) lideri Dilan Yeşilgöz, koalisyonun çökmesi üzerine “şoktayım” ifadesini kullandı ve Schoof’un kendilerini Avrupa’daki savaşlar ve ekonomik krizin tehdidi konusunda uyardığını belirtti. Yeşilgöz, Wilders’ın kararının “son derece sorumsuzca” olduğunu vurguladı.
Parlamentoda en büyük parti konumunda bulunan PVV, anketlerde oylarının gerilediğine dair işaretler veriyor. Son kamuoyu yoklamaları, Wilders’ın partisinin, parlamentonun ikinci büyük grubu olan İşçi Partisi/Yeşiller ittifakıyla başa baş bir durumda olduğunu gösteriyor.
Geert Wilders, İslam ve göçmen karşıtı bir tutum sergileyerek, 2023 Kasım’ındaki genel seçimlerin ardından Temmuz 2024’te kurulan koalisyon için üç muhafazakar sağ partiyi ortaklığa ikna edebilmek amacıyla başbakanlıktan feragat etmiş ve camilerin yasaklanması gibi çoğu talep ile geri adım atmıştı.