Miralay Haber Haber Merkezi
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Mali Suçlarla Şube Müdürlüğü’nde gerçekleştirdiği 121 sayfalık ifade, büyük ölçüde sorulardan oluşuyor. İmamoğlu, ifadesinde “Muhattap almıyorum. Aslında burada bulunmamın yegane sebebi hakkımda başlatılan bir siyasi müdahale ve mücadele modelidir” şeklinde açıklamada bulundu. Sorguda, eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu dönemine ait ihalelerle suçlanması dikkat çekti.
Sorgu başlamadan önce İmamoğlu’na “susma” ve “etkin pişmanlık” hakları hatırlatıldı. Avukatına sadece hukuki destek sunabileceği, şüpheliye doğrudan soru soramayacağı belirtildi. İmamoğlu, “Ben herhangi bir suç işlemediğim için etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istemiyorum” dedi.
İmamoğlu, 1970 yılında Akçaabat’ta doğduğunu, 35 yıldır İstanbul’da yaşadığını ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevini yürüttüğünü aktardı. Mal varlığı beyanında bulunduğunu ifade ederken, İmamoğlu İnşaat adına kayıtlı bir telefon hattı kullandığını belirtti. Ayrıca, bu hattın dışında 25 yıldır kullandığı başka bir hattı olduğunu ve genelde telefonlarına çalışanlarının baktığını ifade etti.
“İhalelere benim gibi ne Topbaş, ne Gürtuna ne Erdoğan katılır”
İmamoğlu’nun İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ndeki ihaleler ve sonuçları hakkında yaptığı açıklamada, “İstanbul Büyükşehir Belediye başkanı olduktan sonra geçmişteki belediye başkanları, rahmetli Kadir Topbaş, sayın Ali Müfit Gürtuna ve sayın Recep Tayyip Erdoğan dahil olmak üzere, benim gibi ne ihalelere katılır, ne de sonuçlarını takip edebilir” ifadelerini kullandı.
Gözaltına alınan kişilerin fotoğrafları gösterilerek tanıyıp tanımadığı sorulmuştu. İmamoğlu, bu süreçte siyasi müdahalelerin hedefi olduğunu belirterek, “Halkın iradesine saygı duymayan iktidar mensuplarının tarafıma yürütmüş olduğu müdahalelerin bir biçimiyle şu an karşı karşıyayım” dedi. Seçimlerde 16 milyon İstanbullu tarafından en yüksek oy oranıyla kazanmış birine bu soruların yöneltilmesini ise halkın iradesine yapılan bir saldırı olarak değerlendirdi.
Vekaletname, borçlu, alacaklı soruldu
Banka hesapları ve kredi kartları hakkında bilgilerinin gerekli mercilerden alınıp alınamayacağını belirten İmamoğlu, üzerine kayıtlı tüm firmaların ticaret siciline yazıldığını ifade etti. Vekaletname konusuna değinen İmamoğlu, yapılan iş gereği vekillerinin bulunduğunu ve borçlu ya da alacaklı olup olmadığını hatırlamadığını dile getirdi.
“İhale sistemini yetki devri yaptığım kişiler bilir”
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin mevcut 32 iştirakinin resmi kayıtlarda görülebileceğini belirten İmamoğlu, her iştirakin kendi çalışma prensibi ve sorumluluklarının bulunduğuna dikkat çekti.
Kendi fotoğrafı en başta olan 99 kişinin fotoğrafı gösterildi
Sorgu sırasında kendi fotoğrafının yer aldığı 99 kişilik birkaç kişiyi tanıyıp tanımadığı sorulurken, İmamoğlu, bu durumu anlaşılabilir bir süreç olarak nitelendirdi.
“Siyasi müdahale ve mücadele modeli”
İmamoğlu, asıl sebebin hakkındaki siyasi müdahale ve mücadele modeli olduğuna vurgu yaparak, “Yargı tacizi şeklinde yıllardır süren bu mücadelenin bir parçası olarak karşı karşıyayım. 16 milyon İstanbullunun iradesini temsil eden biri olarak aşağıda sorulan soruların halkın iradesine yapılan bir saldırı olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle açıklama yapıyorum” ifadesini kullandı.
Bunun yanı sıra, birçok soruya “soruları muhatap almıyorum”
