Miralay Haber/ANKARA
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ndeki “yolsuzluk” iddialarına yönelik sürmekte olan soruşturma kapsamında “örgüt lideri” olduğu iddiasıyla tutuklanması sonrası hakimlikte verdiği ifade gün yüzüne çıktı. İmamoğlu, savunmasında şunları ifade etti: “Siyasi mücadelesini namertçe veren bireylerin yargıyı bir araç olarak kullanmayı hedeflediklerini yaşıyorum. Uydurma suçlamalarla, Ekrem İmamoğlu’nun itibarını yok etmeyi amaçladıkları aşikar. Kazanmak adına her türlü yolun mubah sayıldığını görmekteyiz. Bugün yaşanan durum bunun bir yansımasıdır. Algı yaratma, leke sürme çabası içinde olanlar, aylar öncesinden bugünün mahkemesinin işaretini veren, ‘turpun büyüğü heybededir’ diyerek Cumhurbaşkanı’nın talimatı doğrultusunda hareket etmiştir.” dedi.
31 Mart seçimlerini hatırlatan İmamoğlu, “Son seçimde İstanbul’da, 1 milyondan fazla oy farkıyla kaybeden 17 bakan ve bizzat kendisi, defalarca İstanbul’da miting yapıp kaybeden Cumhurbaşkanı, İstanbul’da kaybedilen İBB ve çeşitli ilçeleri yeniden ele geçirme sürecini yargı üzerinden yürütmektedir. Benim mal varlığım, üç nesillik bir aile şirketinin mirasıdır; bir yüzükle yola çıkan, uydurma siyasi hikayelere benzemez, asildir.” şeklinde konuştu.
Yargıyı da eleştiren İmamoğlu, “Bu sistematik operasyon, ekim ayında Başsavcının İstanbul’a atanmasıyla başlamıştır. Hakkında dedikodular yayılmaya başlayan bu kişi, yaranmak uğruna uydurma davalar açarak her türlü kötülüğü yapma adına hazırlıklıdır. Kula kulluk eden birinden adalet beklemek mümkün değildir. Tüm bu olaylar, İstanbul’dan Ankara’ya talimatları yerine getirme çabalarının bir sonucudur.” değerlendirmesinde bulundu.
“Yargı aparat olarak kullanılıyor”
İmamoğlu’nun İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliği’nde yaptığı savunmada sert ifadeler dikkat çekti. Emniyet ve savcılık sorgularının aksine, bu kez daha net ifadeler kullanan İmamoğlu ifadesinde şunları dile getirdi: “Hakkımdaki bütün iddialar hayal ürünü ve yalandır. Kumpas içinde yargılandım. Aynı düzen devam etmekte. Göreve geldiğim günden bu yana 1200’den fazla soruşturma geçirdim, ancak bu soruşturmaların hiçbirinde bir sonuç elde edilmemiştir. Siyasi mücadelesini namertçe yürüten kişilerin yargıyı bir araç olarak kullandıklarına tanık oluyorum.”
“Millet demokrasi tokadı vurdu”
Şehri trafiğe kapatan ve kontrol noktaları ile giriş çıkışları kısıtlayan aklın, yaptıklarının hatalı olduğunu anladığını belirten İmamoğlu, “Milletin gözünün içine baka baka bu iftiralarla Ekrem İmamoğlu’nun itibarını zedelemeye çalışanlar, bu namertlerin millet tarafından alacağı cevabı iyi bilmektedir. 2019 31 Mart seçimlerinde, bu namertler yenilerek milletin iradesini çalarak hırsızlık yapmış ve seçimi iptal etmiştir. Bir sonraki seçimde ise millet, demokrasi tokadını bu kişilerin yüzüne indirmiştir.” şeklinde konuştu.
“Cumhurbaşkanının talimatı yerine getirildi”
Demokrasiden, hukuktan ve adaletten nasiplenmemiş kişilerin 2019 yılında kul hakkı yiyerek ve 2025 Ramazan’ında da aynı şekilde devam ettiğini vurgulayan İmamoğlu, “Bu kişiler, siyasi liderlerinin seçimi kazanmak için her türlü yolu mübah gördüklerinin birer örneğidir. Ayrıca, 4 gün önce sabah 06:00’da evimden alınmak için talimat veren bu kişi, dosyalara uydurulmuş MASAK raporları ekleyerek
