İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Daha neler neler var” ifadelerine atıfta bulunarak, “Turpun büyüğü, dananın kuyruğu, ahtapotun kolları var” şeklinde tepki gösterdi. İmamoğlu, soruşturma çerçevesinde ileri sürülen tüm iddiaların “içi boş” olduğunu ifade etti.
18 Mart’ta üniversite diplomasının iptali ve 19 Mart’ta İBB bürokratlarıyla birlikte gözaltına alınmasının ardından İmamoğlu, dördüncü operasyon dalgası sonrasında kamuoyuna hitap etti. “Bu millet, tehditlerle alınan beyanlara kanmaz” diyerek, “yalancı şahitlik” ve “zorla tutuklama” iddialarına dikkat çekti.
İmamoğlu, sosyal medya hesabında bir video yayımlayarak “paylaşmayan kalmasın” notuyla vatandaşlara çağrıda bulundu.
İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi tarafından yapılan açıklamada, soruşturmada ileri sürülen iddiaların tamamının yalanlandığı ifade edildi:
“İbretiâlem için paylaşın saygıdeğer vatandaşlarım:
560 milyar yolsuzluk var dediler; ancak İBB’nin altı yıllık bütçesinin bile bu değerin altında olduğu ortaya çıktı.
Terör bağlantısı iddia ettiler; bu iddia gerçeği yansıtmadı.
Evlerde para mevcut dediler; çocukların kumbaraları bulundu.
Bedavaya villa alındığı öne sürüldü; aslında kapora ödendi.
Belediyeden vinçle kasa çıkarıldığı iddia edildi; bu da yanlış çıktı.
Cenaze aracıyla rüşvet parasının yurt dışına kaçırıldığı öne sürüldü; araçların yurt dışına çıkarılamadığı anlaşıldı.
Lüks villa dediler; gerçekte konut olduğunu tespit ettik.
Çöp kamyonuyla para taşındığı ileri sürüldü; bu iddianın kendi içi çöp olduğu anlaşıldı.
Parkelerin altına para koyulduğu iddiası çıktı; bu da bir hayal ürünüydü.
1200 telefon dağıtıldığı söylendi; bu da bir yalandı.
Kiptaş’tan daire dağıtıldığı iddia edildi; yine yalan olduğu belirlendi.
Lüks araçların garajda olduğu ifade edildi; o araçların başka kişilere ait olduğu ortaya çıktı.
Şirkete ihale yağdırıldığı öne sürüldü; oysa ihale almadığı anlaşıldı.
Sağlam delil var dediler; ancak hayal mahsulü tanıklar ortaya çıktı.
Ciddi belgeler var dendi; sadece “duymuştum”, “sanırım” gibi ifadelerin kullanıldığı görüldü.
MASAK raporu var dediler; 5 günde hazırlatılan sahte raporun gerçek olmadığı anlaşıldı.
Ciddi rapor var dendi; ancak imzalayacak uzman bulma konusunda sorun yaşandığı açığa çıktı.
Büyük yağma var dediler; aslında kendi dönemlerindeki işler olduğu belirlendi.
Aynı kurumda çalışan kişilere “Neden birbirinizle görüşüyorsunuz?” dendi; bu bir komedi hikayesi gibi sonuçlandı.
Verilerin çalındığı iddia edildi; ama bunun yalan olduğu ortaya çıktı.
İBB Berkay Gezgin’e para gönderdi denildi; bu da yalanlandı.
Hepsinin zenginleştiği söylendi; oysa mal varlıklarında bir artış olmadığı tespit edildi.
Valizlerde para taşındığı iddia edildi; fakat sinyal kesicilerin bulunduğu anlaşıldı.
Şikayet edenlerin CHP’li olduğu öne sürüldü; ama hepsinin kendi adamları olduğu ortaya çıktı.
Müdür bizi tehdit etti dediler; tam tersi durum söz konusu oldu.
Kamuyu zarara uğrattılar denildi; bu da yalan çıktı