İsrail ve Türkiye dışişleri bakanlıkları, 29 Mart Cumartesi günü başladıkları sosyal medya tartışmalarını dün de sürdürdü.
İsrail, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı “antisemit diktatör” olarak tanımlarken, Türkiye ise İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’yu suçlayarak, İsrail’in “soykırım” gerçekleştirdiğini ileri sürdü.
29 Mart’ta Türkiye’nin yaptığı bir paylaşım ile başlayan bu tartışma, X hesapları üzerinden devam etti. Türkiye Dışişleri Bakanlığı, İsrail’in Lübnan’a yönelik hava saldırılarını kınayarak, saldırıların uluslararası hukuka saygı gösterilmediğini ve bölgenin güvenlik ile istikrarına tehdit oluşturduğunu belirtti.
Bakanlık, “Uluslararası toplum, İsrail’in bölgede kalıcı bir çatışma ortamı yaratma çabalarına karşı birlik içinde hareket etmelidir” ifadesini kullandı.
İsrailli bakandan NATO’ya çağrı
İsrail Dışişleri Bakanlığı, aynı gün yaptığı bir paylaşımda Türkiye Dışişleri Bakanlığı’nın alıntısını değerlendirirken, “Erdoğan, bir yandan kendi vatandaşlarını şiddetle bastırırken diğer yandan uluslararası topluma kibirli bir şekilde değerler üzerine vaaz veriyor” dedi. Ayrıca, “Erdoğan’ın Türkiyesi’nde adalet yoktur, hukuk yoktur, özgürlük yoktur” şeklinde ekleme yaptı.
30 Mart’ta İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, Türkiye’deki durumu eleştirdiği Türkçe bir paylaşımda, “Diktatör Erdoğan antisemit yüzünü gösterdi” ifadesini kullandı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hem Türk halkı hem de bölgedeki güvenlik için tehdit oluşturduğunu öne sürdü. Saar, NATO’nun bu durumun ciddiyetini geç olmadan görmesini umduğunu sözlerine ekledi.
Bunun üzerine Türkiye Dışişleri Bakanlığı, İsrail’in bu suçlamalarını, “Netanyahu ve suç ortaklarının işlediği suçların üstünü örtme girişimi” olarak değerlendirdi. Bakanlık, “Bu tutum, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırımı ve bölgedeki diğer ülkeleri istikrarsızlaştırma niyetini daha da derinleştiriyor” ifadelerini kullandı.
30 Mart akşamında Türkiye Dışişleri Bakanlığı’nın paylaşımını alıntılayan İsrail Dışişleri Bakanlığı, “Diktatörün sözlerine açıklık getirmenin bir yolu var: Erdoğan’ın antisemit olmadığını söyleyin” dedi. Bakanlık, “Erdoğan’ın Kıbrıs’tan Suriye’ye kadar bölge uluslarına ve halklarına neler yaptığını herkes biliyor” şeklinde bir açıklamada bulundu.
Gazze’de saldırılar
Hamas’ın kontrolündeki Gazze’de, Sağlık Bakanlığı’nın bildirdiğine göre, İsrail’in düzenlediği hava saldırılarında 20’den fazla kişi yaşamını yitirdi. Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Dernekleri Federasyonu (IFRC) ise 23 Mart’ta yapılan saldırılardan itibaren kayıplarını açıklayarak, sekiz sağlık çalışanı, altı sivil savunma görevlisi ve bir Birleşmiş Milletler (BM) çalışanının öldüğünü duyurdu.
Bir BM yetkilisi, Gazze’nin güneyindeki Refah bölgesinde yaşanan olayda beş ambulans ve bir BM aracının yaralılara yardım için görevlendirildiğini, bu kişilerin cesetlerinin ancak İsrail’in olay yerine erişime izin vermesiyle bulunduğunu aktardı. Ayrıca, Filistin Kızılayı, bir sağlık çalışanının hâlâ kayıp olduğunu duyurdu.
İsrail ordusu, tepe ışığı veya acil durum sinyalleri olmadan “şüpheli bir şekilde ilerleyen” araçlara ateş açtıklarını, ölenler arasında bir Hamas mensubunun ve “sekiz diğer teröristin” olduğunu iddia etti.
IFRC Genel Sekreteri Jagan Chapagain, “Bunlar yaralı insanlara yardım etmeye çalışan ambulans işçileri, insani yardım görevlileriydi” diyerek, uluslararası insani hukuk kur