İzzet Çapa’nın yeni yayımlanan “Bu Kitabı Tersten Okuyun” adlı söyleşi kitabını okuma fırsatı buldum.
Çapa, oldukça ilginç bir karakter.
İstanbul’un eğlence hayatının en tanınmış figürlerinden biri olarak, pek çok magazin kişiliğiyle şahsen tanışmış.
Bu yüzden kitabı merakla inceledim.
Çetin Altan’ın rakı keyfi nedir?
Özellikle 92. sayfasında Çetin Altan hakkında çok eğlenceli bir anektod var.
Lise yıllarında iki arkadaşıyla birlikte ünlü yazarlarla röportaj yapmaya giderlermiş.
Hasan Pulur, “Sizinle görüşecek zamanım yok” diye yanıt vermişken, Çetin Altan ise “Gelin” demiş.
Milliyet gazetesinin ofisine gidip kaydedici cihazlarını açtıklarında, Altan, “Durun önce ben size bir soru sorayım” diyerek şunu sormuş:
“Söyleyin bakalım, ben gece rakımın yanında en çok neyi severim…?”
Bir Egeli için rakının yanına sucuklu yumurta yakışır mı?
İki çocuk şaşırmış ama İzzet Çapa hemen “Büyük Gözaltı” adlı kitabı hatırlamış.
Meğer o kitabı üç kez okumuş.
Çetin Altan, sucuklu yumurtayı kitapta öyle güzel betimliyor ki, hemen “Sucuklu yumurta” demiş.
Altan da “Aferin, kitabımı okumuşsun” diyerek sorulara devam etmiş.
Ben rakı içmem ama babam iyi bir rakı düşkünüdür.
Rakı masasında kalamar, potarga, lakerda gibi mezeler görürken, sucuklu yumurta pek hatırlamam.
Kitapta “omurgasız” ifadesi geçti
Kitabın Hürriyet’le ilgili bölümünde bana yönelik pek çok hakaret var.
Oysa Hürriyet’e genel yayın yönetmenliği dönemimde gelmedi ve ayrılışı sırasında yazı işleriyle ilgim bulunmuyordu.
Nedense tüm kızgınlığı Hürriyet’e benim üzerimden dile getirmiş.
Bu tür eleştirilere alışığım.
Çünkü ben “Türk medyasının Hazreti İsa’sı”yım.
Mesleğin tüm günahkârları adına saldırılara her zaman maruz kalan biri oldum.
Kitapta iki defa benim için “omurgasız” deniyor.
Tesadüfen Nihat Genç de sosyal medya paylaşımında aynı şeyi dile getirmiş.
35 yıl boyunca en sık duyduğum üç hakaret kelimesi
“Omurgasız…”
1990 yılında Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni olduğum günden bu yana duyduğum en yaygın hakaretlerden biri.
Diğer iki kelime ise “dönek” ve “hain” oldu.
Birçok solcu ve İslamcı yazar, bu tür hakaretleri kullanmayı çok sever.
Bir çoğu “omurgasız” ve “dönek” gibi sıfatlardan oldukça alınır.
Ben ise alınmam…
Tanrı tarafından dürüstlük beratı verilmiş kişiler
Bu tür hakaretleri sıklıkla kullananların bir özelliği var.
Solcu, milliyetçi veya İslamcı fark etmez, hepsi benzer bir yaklaşım sergiliyor.
Tanrı’nın kendilerine “dürüstlük belgesi” verildiğine inanıyorlar.
Birini “hain”, “dönek” veya “omurgasız” olarak etiketleme hakkını kendilerinde görüyorlar.
“Omurgasız” kelimesine gülerim
En sevdikleri kelimelerden biri de “om
