USD38,26
%0.12
EURO43,92
%-0.37
CNY5,23
%-0.04
GBP51,20
%-0.07
EURO/USD1,15
%-0.31
BIST9.304,28
%-0.19
Petrol67,05
%1.19
GR. ALTIN4.220,83
%0.27
BTC3.482.578,88
%3.98
Ucler ulukok
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. İŞBIRLIKCI LİDERLER

İŞBIRLIKCI LİDERLER

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

İşbirlikçi liderler

 Siyami Akyel

Siyami Akyel

Gazete Yazarları

+

Gazze’deki Siyonist katliam, bütün dünyanın gözü önünde devam ederken, katliama dur demesi gereken adına İslâm ülkeleri denilen aslında isimlerinden başka İslâm’la hiçbir rabıtaları olmayan beceriksiz, korkak, mağlubiyet psikolojisini içselleştirmiş ülkeler topluluğunun ölü taklidi yapması insanın içini acıtıyor.

İçinde yaşayan insanların Müslüman olması, bu devletleri İslâm ülkesi yapmıyor. Ülkelerin başına musallat olan liderlerin ekserisi Siyonizm’in hizmetkârı ve işbirlikçisi olunca, devletler topluluğunun başına “İslâm” kelimesi getirilse de sonuç değişmez.

Bu beceriksiz, korkak ve mağlubiyeti içselleştirmiş devletler topluluğuna “İslâm âlemi, İslâm dünyası, İslâm ülkeleri” demek yerine “Halkı Müslüman, yöneticileri müstemleke devletler topluluğu” demek yerinde olacaktır.

Halkı Müslüman, yöneticileri müstemleke ve işbirlikçi devletler, katliamı durdurmak şöyle dursun Siyonist İsrail ve ağabeyleri ABD ile İngiltere’yle ilişkileri askıya almayı aklından dahi geçiremeyecek kadar aciz bir vaziyette.

Bu acizliğin sebeplerine gelince:

1-   Devlet-i Aliyye-i Osmâniye gibi Müslümanlara liderlik yapacak, zulme ve haksızlığa müdahale edecek güçlü ve lokomotif bir devletin olmaması.

2-   Halkları Müslüman olan devletlerin “İslâm Birliği, İslâm Savunma Paktı, İslâm Ekonomik İşbirliği Teşkilatı” gibi kuruluşlardan yoksun olması.

3-   Haçlı-Siyonist ittifakının siyasi, ekonomik ve askeri yönden üstünlüğü; buna mukabil, yeteri kadar çalışmayan, yeterli üretmeyen, askeri ve ekonomik üstünlük şöyle dursun egemen güçlere bağımlı kalan halkı Müslüman olan devletler topluğunun varlığı.

4-   Halkı Müslüman olan ülkelerin başındaki liderlerin Batı’ya karşı “Mağlubiyet Psikolojisi”ni içselleştirmeleri ve Batı taklitçiliğini benimsemiş olmaları.

5-   Halkı Müslüman olan devletler topluluğunun başına musallat olan liderlerin, deruhte ettikleri makamlara Siyonist lobilerin desteğiyle gelmiş olmaları.

6-   Bu devletler topluluğundaki halkların Siyonist lobilerin desteğiyle işbaşına gelen işbirlikçi liderleri desteklemeye devam etmesi.

Halkı Müslüman olan ülkelerdeki liderlerin, iktidara gelmelerini Haçlı-Siyonist ittifakına borçlu olduklarını, onlarsız yola devam ederlerse kaybedeceklerine inandıkları görülmektedir.

Belli ki, makam kaybetme korkusu, liderleri zulme kayıtsız hale getirmiştir. Ancak büyük yanılgı içindeler. Yeryüzünde insanlara iktidarı veren, iktidarı nasip eden, orada belirli bir süre oturmasına izin veren, adaletle değil zulümle yönetse dahi imtihan gereği bazen mühlet veren Allah-u Teâlâ’dır. Yani herhangi bir makama, güce, iktidara erişen kimse, bunu nefsine, kabiliyetine, Siyonist-Haçlı lobileriyle görüşmesine hamletmemelidir.

Kur’an-ı Kerim’de insanlara iktidarı verenin Allah-u Teâlâ olduğu, kendisine iktidar nasip olan kişi veya kişilerin ise iyiliği emredip kötülükten alıkoyarak adaleti tesis etmesi gerektiği şöyle beyan edilmektedir: “Onlar, o müminlerdir ki, eğer kendilerini yeryüzünde iktidar mevkiine getirirsek namazı kılarlar, zekâtı verirler, iyiliği emrederler ve fenalıktan da alıkoyarlar. Bütün işlerin sonu (kıyamette) Allah’a dönecektir” (Hac Sûresi, 41).

O halde ilk yapılması gereken, işbirlikçi liderlere iktidardaki ömürlerini tayin eden Siyonist lobiler değil, Allah-u Teâlâ olduğunu göstermek gerekir. Allah-u Teâlâ’nın yeryüzündeki kötülükleri düzeltmek için Müslümanlara misyon yüklediğini, “Emr-i bil ma’ruf nehyil anil münker” farizasını yerine getirmenin bir yolunun da zalimlerle işbirliği yapanlara karşı mücadele olduğunu hatırlatmak gerekir.

Gazze başta olmak üzere yeryüzündeki bütün haksızlık ve zulümlere karşı Müslümanların alması gereken ilk tavır, ülkelerinin başına musallat olan işbirlikçi liderlerin iktidarını sonlandırmak göndermek olmalıdır. Bu birinci adımdır. Sonrası siyasi birliği kurmak, ekonomik üstünlüğü elde etmek için çalışmak ve askeri yönden güçlü olmaktır.

Böyle olunca, Erbakan Hocamızın binbir emekle kurduğu D-8’ler canlanır, İslâm dinarına geçilir; İslâm Birliği ve İslâm Savunma Paktı kurulur. İşte o zaman halkı Müslüman olan devletler topluluğuna büyük bir iştiyakla “İslâm âlemi, İslâm dünyası, İslâm ülkeleri” diyebiliriz.

İŞBIRLIKCI LİDERLER
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Miralay Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!