Bahçelievler’de bir okulda öğrenim gören iki öğrenci, Kapalıçarşı’nın altın ve döviz merkezi ile Mahmutpaşa’nın tekstil sektörü içindeki esnafların kendi aralarında kullandıkları kelimeleri toplayarak bir sözlük oluşturdu. 104 kelime ve yan anlamlarının bulunduğu bu sözlükle TÜBİTAK’ın lise öğrencileri arasındaki proje yarışmasında 12 kategoriden biri olan Türk dili ve edebiyatı dalında Avrupa yakasında birincilik elde eden öğrenciler, Mayıs ayında Ankara’da Türkiye birinciliği için yarışacak.
10. sınıf öğrencisi Mehmet Harun Yamanoğlu, yaz tatilinde sık sık gittiği Kapalıçarşı ve Mahmutpaşa bölgesinde esnaflar arasında geçen bazı kelimeleri anlamadığını fark etti. Durumu arkadaşı Derin Naz Tuz ile paylaştıktan sonra, bu kelimelerin ne anlama geldiğini merak ederek araştırmalara koyuldular. İkisinin de keşfettiği bu özel dilin, bölgede önemli bir yere sahip olduğunu anladıktan sonra bir çalışma yapma kararı aldılar ve TÜBİTAK’ın çeşitli alanlarda düzenlediği proje yarışmasına katılmayı hedeflediler. Yarışmanın ilk aşamasını kazanarak kendi kategorilerinde birinci oldular.
ESNAF ARASINDA YER EDİNEN 104 KELİMELİK JARGON
Türk dili ve edebiyatı öğretmeni Emine Karagöz Yıldırım’ın danışmanlığında çalışan öğrenciler, Kapalıçarşı Esnafları Derneği ile Mahmutpaşa Esnaf ve İşadamları Derneği’nden de yardım alarak bölgede faaliyet gösteren 53 esnafla bire bir görüşmeler gerçekleştirdiler. Esnaf jargonu içerisinde yer alan 104 kelimeyi ve bunların anlamlarını derlediler. Yapılan incelemelerde 104 kelimeden 31’inin güncel sözlüklerde, 28’inin ise literatürde kayıtlı olduğu görüldü. Ancak, 104 kelimeden 45’inin herhangi bir kaynakta bulunmadığı belirlendi ve yalnızca bölgedeki esnaflar tarafından kullanıldığı tespit edildi. İki öğrenci, bu kelimeleri Kapalıçarşı/Mahmutpaşa Esnaf Jargonu Sözlüğü adıyla bir kitapçıkta bir araya getirdi.
ABD DOLARINA “TAM” VE YEŞİL, EURO’YA “YUMOŞ”, FRANSIZ PARASINA “PEJO”
Çalışmada oldukça ilginç kelimelere bakıldı. Almancı müşteriye “Ahso”, ürününü değiştirmeye gelen müşteriye “turna”, iflas etmek için “alabora”, paraya “yekan”, Avustralya dolarına “Audi”, altına “Beykoz”, külçe altına “has”, Fransız frangına “pejo” ve çarşafa “Alman markına çeyrek”, İsviçre frangına “çukulata”, Danimarka kronuna “dana” denildiği görülmüştür. Euro’ya geçmeden önceki Hollanda para birimi gulden “gül”, Suudi Arabistan riyaline “hacı” gibi ifadeler de sözlükte yer aldı. Diğer bazı kelimeler arasında sahte altın veya paraya “kal gelmek”, İngiliz sterlinine “kraliçe”, ürün almaya hevesli müşteriye “lokum”, Avusturya para birimine “şilte”, euroya “yumoş”, Amerikan dolarına “tam” ve “yeşil” gibi terimler de bulunmakta. Avrupa ülkeleri euroya geçince bazı kelimelerin artık kullanılmadığı da belirtiliyor.
HER ŞEY MERAKLA BAŞLADI
Çalışma hakkında düşüncelerini paylaşan Mehmet Harun Yamanoğlu, “Kapalıçarşı ve Mahmutpaşa’da uzun zaman geçirdim. Burada duyduğum bazı kelimeleri anlayamadığımı fark ettim ve bunları sözlükte aradığımda anlamlarını bulamadım. Bu kelimeleri sadece esnaflara sorarak öğrenebildim. Dönüşte bu durumu arkadaşım ile paylaştım ve burada önemli bir kültürün var olduğunu gözlemledim. Derlediğimiz kelimelerle bir sözlük oluşturma fikrini geliştirerek projeye dönüştürmeye karar verdik”