DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, katıldığı bir programda “Terörsüz Türkiye” süreci hakkında değerlendirmelerde bulundu. PKK’nın gerçekleştirdiği kongreyi gündeme getiren Bakırhan, alınan kararların birkaç gün içerisinde kamuoyuyla paylaşılacağını ifade etti. Bakırhan, sürece dair herhangi bir pazarlık süreci olmadığını belirterek, “Kimi yerlerde tartışıldığı gibi öyle arka kapılar arkasında bir pazarlık durumu söz konusu değil. Bizzat ben, İmralı Adası’na giderek süreci yerinde gözlemledim” dedi.
PKK’nın 12. Kongresi’ni 5-7 Mayıs tarihleri arasında topladığını aktaran Bakırhan, kongrenin sonuçlarının da kısa zaman içerisinde duyurulacağını açıkladı.
Habertürk TV’de görüşlerini dile getiren Bakırhan, şunları kaydetti:
“Kongre toplandı, muhtemelen toplanan kongre süreçlerine dair bilgileri de yakında alacağız. Ancak ben toplanan kongrenin Sayın Öcalan’ın belirlediği yol haritasına uygun sonuçlar doğuracağını düşünüyorum. Bu noktada başka bir sonucun çıkacağını zannetmiyorum. Yani mesele eğer silah ise, kongre çağrısı yapıldı ve sonuçları yakın bir zamanda netleşecek. Kongre kararları birkaç gün içerisinde açıklanacak.”
“Pazarlık yok”
Sürece dair değerlendirmelerini sürdüren Bakırhan, AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP lideri Bahçeli ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e katkılarından ötürü teşekkür etti. Bunun yanı sıra, pazarlığın yapılmadığına dikkati çekti.
Bakırhan, “Şu anki tedirginlik, yürütülen sürece değil. Bence mevcut süreç öncekilerden daha açık ve şeffaf bir şekilde ilerliyor. Kimi yere tartışıldığı gibi, arka kapılar ardında bir pazarlık durumu yok. İmralı Adası’na bizzat gittim ve Sayın Öcalan ile 4 saatlik bir görüşme gerçekleştirdim. Bu süreçte Türkiye’nin vicdanı devrede” ifadelerini kullandı.
Bakırhan, Kürt hareketinin Türkiye’yi bölmeyi hedeflemediğini vurgulayarak, “Bu bölünme korkusunu biz yaratmadık. Kürt hareketinin hiçbir zaman Türkiye’yi bölme niyeti olmadı. İktidarların toplumu Kürt karşıtı bir nokta getirerek kullandığı argümanlardı. Bu topraklar üzerinde yaşayan farklılıkların eşit yurttaşlar olduğu bir sistem öngörülmektedir. Sayın Öcalan da belirtiyor: ‘Biz cumhuriyet rejimine karşı değiliz. Ancak cumhuriyetin 2. yüzyılda demokratikleşmesi, demokrasiye açık olması lazım’” şeklinde konuştu.
Bakırhan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Zaten sorunlarımızın temelinde demokratik olmayan bir cumhuriyet var. Türkiye’nin cumhuriyetinde bir sorun yok; sadece demokrasiye ihtiyacımız var. Kültürümüzün, varlığımızın görülmesini istiyoruz. Ama bir arada yaşamak zorundayız. Elbette bölünme algısı oluşturuldu, fakat Türkiye toplumu emin olmalıdır ki, kimsenin böyle bir niyeti yok.”
“Eşit yaşamak istiyoruz. Eşit haklara sahip olmak istiyoruz. Bu ülkenin toprağında bizim atalarımızın ve dedelerimizin de alın teri ve kanı var. Kurtuluş Savaşı’nda birlikte mücadele eden ve tarihi daha geriye götürdüğümüzde, Sayın Öcalan’ın da vurguladığı gibi, Selçuklular ve Şedadilerle oluşan tarihin kıymetini bilmemiz gerekiyor. İlk Türklerin Anadolu’ya girişi Kars’tır. Bu durum, Şedadiler ile Selçuklular arasındaki ittifakı da göstermektedir.”
