Batman’da çeşitli ziyaretlerde bulunan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, AK Parti Batman Merkez İlçe 8. Olağan Kongresi’ne katılarak önemli açıklamalarda bulundu. Kongrede yaptığı konuşmasında, AK Parti iktidarı döneminde eğitim alanında gerçekleştirilen yeniliklerden bahsederek, okullarda seçmeli Kürtçe dersinin konulmasından ve özel Kürtçe kurslarının önünün açılmasından söz etti.
“DEM Parti’de siyaset yapan, tanıdığımız kişilere soruyorum” diye başlayan Tekin, bölgede çocukların eğitim alması konusunu vurguladı. “Bakın biz ne yapıyoruz? Onlar ne yapıyorlar?” diyerek eleştirdiği bazı siyasi partilerin tutumuna dikkat çekti. Tekin, geçmişte yaşanan trajik olayları, özellikle Aybüke ve Necmettin öğretmenlerin yaşadıklarını hatırlatarak, eğitim alanına gösterilen düşkünlüğün önemine vurgu yaptı. “Kürtlerin eğitim almasını, yazılımcılar ve tıp doktorlarının yetişmesini istiyorsanız, bu okullara gönderdiğimiz öğretmenlere gözünüz gibi bakmalısınız” sözleriyle eğitim gören çocukların geleceğine olan duyarlılığına dikkat çekti.
Yusuf Tekin, Bakanlık döneminde Batman’daki eğitim verilerini de paylaşarak, 2002 yılında Batman’da 3.482 olan öğretmen sayısının şu anda 10.355’e, okul sayısının ise 373’ten 793’e yükseldiğini belirtti. Dersliklerdeki ortalama öğrenci sayısının 52’den 23’e düştüğünü aktaran Tekin, dönemin getirdiği reformlarla Türkiye’nin eğitim sisteminin çağ atladığını savundu. “Muhalefet de beni eleştiriyor ama rakamlar burada. Şimdiye kadar sizin yapmadıklarınızı biz yaptık” diyerek, eğitim alanındaki başarılarını dile getirdi.
‘DÜNYADA BÜTÜN SINIFLARINDA AKILLI TAHTTA OLAN TEK ÜLKE TÜRKİYE’ ifadesini kullanan Tekin, Türkiye’nin eğitim sisteminde önemli teknolojik yenilikler sağladığını ve dünya genelinde dikkat çeken bir konumda bulunduğunu vurguladı. “Okullarımıza akıllı tahtalar koyduk. Birleşmiş Milletler alenen diyor ki, dünyada bütün sınıflarında akıllı tahtada olan tek ülke Türkiye” açıklamasıyla Türkiye’nin eğitimdeki gelişimini anlattı.
Konuşmasında, laiklik anlayışının evrensel değerlere uymadığını ve geçmişte yaşanan örneklere dikkat çekti. 1940’lı yıllarda camilerin kapatıldığı ve vatandaşların Kur’an-ı Kerim öğrenmesinin yasaklandığı iddialarında bulundu. “Sizin laiklikten anladığınız şey, camilerin kapısına kilit vurulmasıdır” diye belirterek, laiklik anlayışının ne olması gerektiğini dile getirdi. Tekin, laikliğin insanların dini inanç ve ibadet özgürlüğünün devlet garantisi altında olması gerektiğini vurguladı.
‘SENİN SAVUNDUĞUN LAİKLİKLE, BENİM ANLADIĞIM LAİKLİK BİR DEĞİL’ diyerek iki farklı laiklik anlayışının olduğunu belirten Tekin, “Kendi ideolojik bakış açılarını bize dayatmak isteyenlere” eleştirilerde bulundu. 2014 yılında getirilen okullarda doğal aydınlatmalı ibadet alanı şartının laiklikle çelişmediğini vurgulayarak, herkesin inançları doğrultusunda eğitim alabilmesinin önemine değindi.
Son olarak, Tekin, “Biz binlerce yıllık devlet geleneği olan bir toplumuz ve bu geleneğimizde kardeşlik hukuku baskındır. Kendin için ne olmasını istiyorsan, kardeşin için de aynı şeyi isteyeceksin” diyerek, toplumsal dayanışmanın ve eğitimin önemine dikkat çekti. Eğitimdeki reformların ve toplumsal değerlerin korunmasının arkasında duracağını ve eleştirilere rağmen bu yoldan vazgeçmeyeceğini ifade etti.
Miralayhaber.com