Bağcılar’da bulunan Arif Nihat Asya İlkokulu’nda bir öğretmen olan Aytaç Demir’in öğrencileriyle çektiği videolar büyük tepki çekti. Bu videolarda şortu edepsizlik olarak nitelendiren ve İstanbul depremini “fuhuş ve ahlaksızlığa” ilişkilendiren Demir’in sözleri, kamuoyunu harekete geçirdi. Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği, Türkiye Halk Temsilcileri Meclisi (THTM) ile birlikte Aytaç Demir hakkında Bakırköy Adliyesi’nde suç duyurusunda bulundu.
Yapılan suç duyurusunun akabinde düzenlenen ortak basın toplantısında, Aytaç Demir’in öğrencilerine yönelik davranışlarının pedagojik ilkelerle çeliştiği, ayrımcı, aşağılayıcı ve çocukların mahremiyetini ihlal eden nitelikte olduğu vurgulandı. Demir’in çocukların kıyafetleri hakkında yaptığı yorumlar ve “Müslüman şort giyer mi?” şeklindeki soruları dikkat çekici bir şekilde ele alındı. Açıklamada, “Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir. Yaşanan bu olaylar, son yıllarda eğitim sisteminin bilimsel temellerinden uzaklaşarak dinselleştirilme çabalarını da gözler önüne sermektedir” denildi.
Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği ve Türkiye Halk Temsilcileri Meclisi adına açıklama yapan Avukat Serenay Yaman, şu ifadeleri dile getirdi:
“Bugün, Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği olarak, sosyal medyada yayınlanan ve büyük bir infial yaratan Aytaç Demir’in öğrencilerine yönelik kabul edilemez tutumları hakkında kamuoyunu bilgilendirmek için bir araya geldik. Türkiye Halk Temsilcileri Meclisi ile birlikte konuyla ilgili açıklamamızı kamuoyuyla paylaşmakta fayda görüyoruz.”
Sosyal medyada yayımlanan videoların içeriği hakkında bilgi veren Yaman, Aytaç Demir’in öğrencilerle pedagojik ilkelerle örtüşmeyen, aşağılayıcı ve çocukların mahremiyetini ihlal eden tutum içinde bulunduğunu belirtti. “Özellikle çocukların kıyafetleri hakkında yaptığı yorumlar ve ‘Müslüman şort giyer mi?’ şeklindeki sorular, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın ve tarafı olduğumuz uluslararası çocuk hakları sözleşmelerinin açık ihlalidir” diyerek açıklamasını sürdürdü.
‘YAŞANAN OLAYLAR EĞİTİMİ DİNSELLEŞTİRMEYE ÇALIŞILMASININ SOMUT GÖRÜNÜMÜDÜR’
Türkiye Cumhuriyeti’nin demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olduğu hatırlatıldı. Yaşanan olayların, eğitimin bilimsel ve seküler yapısından uzaklaştırılmaya çalışıldığı bir dönemi temsil ettiğine dikkat çekildi. Çocukların yüksek yararının korunması, mahremiyetlerinin sağlanması ve istismar ile ihmalden uzak tutulmaları gibi temel haklarının ihlal edildiği ifade edilen açıklamada, bir öğretmenin kendi inanç sistemi üzerinden öğrencilerine dini referanslarla yönlendirmelerde bulunmasının kabul edilemez olduğu vurgulandı.
Çocuk haklarını savunmanın temel bir görev olduğunu belirten Yaman, bu tür istismar vakalarının önüne geçmek için gerekli hukuki süreçlerin başlatıldığını kaydetti. Suç duyurusunda, Demir’in eylemlerinin “Çocukların Cinsel İstismarı, Özel Hayatın Gizliliğini İhlal, Görevi Kötüye Kullanma, Kişisel Verilerin Kaydedilmesi, Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama” suçlarıyla ilişkilendirildiği ifade edildi.
‘SORUMLULARIN CEZALANDIRILMASI İÇİN MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ’
Hukuki sürecin titizlikle takip edileceği, çocukların haklarının sonuna kadar savunulacağı açıklandı. Çocuk haklarının ihlal edilmemesi için gerekli yasal mekanizmaların işletilmesi ve sorumluların cezalandırılması amacıyla mücad