PKK terör örgütünün silah bırakma kararı sonrasında, DEM Parti ve onun bileşenleri arasında bir iç gerilim yaşandığı iddia edildi.
Sosyal medya platformu X’te yayın yapan Sesli Haber’in ismini açıklamayan bir eski HDP Parti Meclisi üyesinden aktardığına göre, PKK’nın kendini feshetme aşamasında olduğu bir dönem, DEM Parti’nin iktidara karşı etkili bir muhalefet yürütmesini zorlaştırabilir. Bu gelişme, partinin bazı bileşenleri tarafından olumsuz bir şekilde karşılanıyor.
Aynı kaynak, bu bileşenlerin Türkiye İşçi Partisi (TİP) öncülüğünde kurulması planlanan yeni bir sol blok altında çatı partisi kurma hazırlıklarına başladığını da ileri sürdü.
DİYARBAKIR’DA DEMOKRATİK BİRLİK İNİSİYATİFİ KURULDU
Diğer yandan, Demokratik Birlik İnisiyatifi iki gün süren toplantının ardından Diyarbakır’da hayata geçirildi. İnisiyatifin kuruluşunda DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, DEM Parti milletvekilleri ve belediye eş başkanları ile Demokratik Bölgeler Partisi ve çeşitli kuruluşlardan temsilciler de yer aldı.
Demokratik Birlik İnisiyatifi’nin kurucu bildirgesini DEM Parti Van Milletvekili Gülistan Kaçmaz Sayyiğit okudu. Sayyiğit, “İnisiyatifin tüm halkların, inançların ve kültürlerin birliğini inşasını hedefleyen bir sivil toplum platformu olarak şekillendiğini” belirtti ve şunları ekledi:
“Tarihsel zenginliği ve mirası korumak, bir arada yaşama kültürü ile harmanlar. Demokratik hayat ile bütünleştirmek ise tüm kuşakların ortak görevi ve sorumluluğudur. Demokratik Birlik İnisiyatifi, bu gerçekliğin bilinciyle yola çıkmış, tüm halkların, inançların ve kültürlerin birliğini hedeflemektedir. Kürt sorununa adil, eşitlikçi ve demokratik bir çözüm arayışında olan bu inisiyatif, Türkiye’nin demokratikleşmesine katkı sunmayı amaçlıyor.”
“YEREL YÖNETİMLERİN GÜÇLENDİRİLMESİNİ SAVUNUYORUZ”
Kürt meselesini bir “statü sorunu” olarak değerlendirdiklerini belirten Sayyiğit, inisiyatifin amaçlarını şu şekilde sıraladı:
– Demokratik Birlik İnisiyatifi, haksızlığa uğrayan tüm toplumsal kesimlerin hak ve taleplerini savunmayı üstlenir. Tüm baskı ve antidemokratik uygulamalara karşı net bir duruş sergileyerek, özgür ve demokratik bir yaşam inşası için mücadele etmeyi amaçlar.
– Anadilinde eğitim ve öğretim hakkı dahil olmak üzere, tüm dil ve kültürlerin var olması için gereken mücadelenin yanında yer alır; bu doğrultuda kültürel ve sanat faaliyetlerinin anadilinde özgürce yapılmasını savunur.
– Ekonomik sömürüye karşı durarak, emekçilerin adil yaşam standartlarına ulaşması için çalışmalar yürütür.
– Doğanın tahribatına ve ekolojik sorunlara karşı mücadele eder ve ekolojik yaşamı savunur.
– Gençlik ve kadınların yozlaştırma politikalarına maruz kalmasını toplumsal bir tehdit olarak görerek, bu sorunlara karşı kadınların ve gençlerin öncülüğünde kolektif mücadele yürütür.
– Kadın-erkek eşitliğini temel ilke olarak kabul eder ve cinsiyet temelli ayrımcılık ve şiddete karşı mücadeleyi öncelikli bir sorumluluk olarak benimser.
– Engellilerin sorunlarını önemli bir toplumsal mesele olarak kabul eder ve çözümler geliştirmek için engelli örgütleri ile işbirliği yapar.
– Kürt meselesini bir özgürlük ve demokrasi sorunu olarak değerlendirir ve çözümün, yerel demokrasinin güçlendirilmesi ve