Terör örgütü PKK’nın “12. Kongre” adı altında düzenlediği etkinlik, örgütün “Medya Savunma Alanları” olarak adlandırdığı bölgede gerçekleştirildi. İki farklı lokasyonda aynı anda yapılan “kongreler” kapsamında, PKK’nın sözde üst düzey kadrolarıyla birlikte toplamda 232 delegenin katılım gösterdiği bildirildi.
PKK tarafından yapılan açıklamalarda, “12. Kongre”nin 5-7 Mayıs tarihlerinde gerçekleştiği ve toplantıda silahlı mücadelenin sonlandırıldığına dair bir karar alındığı ifade edildi.
Kongre, PKK’nın sözde yürütme komitesi üyesi ve elebaşı Murat Karayılan’ın başkanlığında gerçekleştirildi. Açılış konuşması, örgüte yakın medya organlarında da yayımlandı.
Karayılan, yaptığı konuşmada, örgüt elebaşı Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat tarihli çağrısına sürekli atıfta bulunarak, örgütün geleceği ile silah bırakma ihtimali hakkında detaylı değerlendirmelere yer verdi.
SIRRI SÜREYYA ÖNDER’İ ANMA
Açılış konuşmasında Murat Karayılan, 3 Mayıs’ta hayatını kaybeden Sırrı Süreyya Önder’i özel bir şekilde andı. Önder’in Abdullah Öcalan’a olan derin bağlılığı, çözüm sürecine katkıları ve diyalog yeteneği ile örgüt içindeki önemine değinildi. Türkmen kökenli olmasına rağmen, Kürt halkı ve diğer ezilen toplulukların mücadelesine destek verdiğini vurgulayan Karayılan, Önder’i “demokrasi, barış ve özgürlük şehidi” olarak nitelendirdi. Öcalan’ın Önder için iki kez mesaj yayınladığını ifade eden Karayılan, kaybının yarattığı boşluğa vurgu yaptı.
Karayılan, “Kürt halkının davasına sahip çıktı, Ermeni ve Asuri-Süryani halkların da davasını sahiplendi. Önder aktif bir rol üstlendi ve bizim için büyük bir kayıptır.” şeklinde açıklamada bulundu.
ÖRGÜT İÇİ YETERSİZLİKLERİN ETKİSİ
Kongrede Öcalan’ın yakalanmasının ardından PKK’nın bitirilmesi ve çözüm süreçlerine de değinen Karayılan, 1999’dan itibaren örgütün devam ettiğini ve bu dönemde çeşitli çabaların sonuçsuz kaldığını belirtti. Karayılan, hem devletin tutumunun hem de örgüt içindeki yetersizliklerin değişim sürecinin önünde engel oluşturduğunu ifade etti.
ÖCALAN’IN “DEMOKRATİK KONFEDERALİZM”İNE VURGU
Konuşmasında Abdullah Öcalan’ın son çağrısının tarihi bir dönüm noktası olduğunu kaydeden Karayılan, “Devlet Bahçeli’nin bu çağrıyı yaptığı belirtiliyor. Öcalan’ın 27 Şubat tarihli çağrısı, yeni bir dönemin işareti” dedi. Demokratik konfederalizm ve toplumsal sosyalizm açısından yapılan çağrının önemine de dikkat çeken Karayılan, PKK’nın feshedilme kararını bu bağlamda ele alınması gerektiğini ifade etti.
DEMOKRATİK KONFEDERALİZM NEDİR?
Demokratik konfederalizm, PKK elebaşı Abdullah Öcalan tarafından geliştirilen ve devletsiz bir topluma dayanan politik bir paradigmadır. Bu sistem, özerklik, doğrudan demokrasi, siyasi ekoloji, feminizm gibi unsurları içeren bir demokratik öz örgütlenme anlayışını temsil etmektedir.
YASAL DEĞİŞİKLİK İHTİYACINDAN BAHSETTİ
Karayılan, alınacak fesih kararının ardından silah bırakma sürecinin hayata geçirilmesi için yasal değişikliklere ihtiyaç duyulduğunun altını çizdi. Bu bağlamda, Sırrı Süreyya Önder’in 27 Şubat tarihindeki basın toplantısında ortaya koy
