Miralay Haber Haber Merkezi
AKUT’un kurucusu ve milli sporcu olan Nasuh Mahruki‘nin evine polis baskını gerçekleştirildi. Mahruki, bu durumu sosyal medya hesabından duyurarak, baskının sebebinin Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) yönelik yaptığı paylaşım olabileceğini ifade etti. Mahruki, “Bir yurttaş olarak anayasal hakkımı kullanarak endişemi dile getirdiğim için bu olayın yaşandığını düşünüyorum,” şeklinde açıklamada bulundu.
Mahruki, sosyal medya paylaşımlarında konuya dair gelişmeleri ayrıntılı bir şekilde aktardı. Paylaşımında, “Değerli Dostlar, bu akşam bir grup arkadaşımla bir kebapçıda yemekteyiz. Evime sivil kıyafetli 7-8 tane polis gelmiş ve beni almaya geldiklerini söylemişler. Ben de şimdi restorandan çıkıp evime gidiyorum,” ifadelerini kullandı. Ayrıca, takipçilerinden süreci izlemelerini istedi.
Cumhuriyet gazetesinden Çağdaş Bayraktar tarafından aktarılan habere göre, Mahruki, polis baskınının YSK’ye yönelik yaptığı paylaşım sebebiyle gerçekleştiğini düşündüğünü belirtti. Mahruki, “Yüksek Seçim Kurulu ile ilgili paylaşımımdan dolayı bu gözaltı girişiminin yaşandığını düşünüyorum. YSK’ye güvenmiyorum ve sahtekarlıkla, manipülasyonla seçimleri iktidara kazandırmak için son bir girişimde bulunulacağını düşünüyorum,” diye konuştu.
Mahruki, burada öznenin kendisi değil, yurttaşların anayasal hakkı ve düşünce özgürlüğü olduğunu vurgulayarak, “Bu nedenle bu girişime herkes kuvvetli biçimde karşı çıkmalı ve hayır demelidir,” şeklinde bir çağrıda bulundu.
Mahruki’nin YSK’ye Yönelik Paylaşımı
Mahruki, YSK ile ilgili sosyal medya paylaşımında şu sözlere yer vermişti: “Büyük Türk milleti, çok dikkatli ve uyanık olmalısın. İktidar ve YSK son bir kez daha seçimleri çalmak için tezgah kuruyor. Bilgisayar Mühendisleri Odası, erken yapılacak bir Cumhurbaşkanlığı seçiminde mutlaka senin adına denetim yapma yetkisine sahip olmalıdır. Denetlenmezlerse oylarımızı çalarlar, sahtesiyle değiştirirler ve seçimi yine yasadışı kazanırlar. Bu Türkiye Cumhuriyeti’nin sonu olur ve bu son, en kötü kabuslarınızda bile göremeyeceğiniz kadar korkunç olur.”
Nasuh Mahruki’nin bu durumu sosyal medya üzerinden paylaşması, toplumda olayın etkilerini artırdı. Kendisi, YSK’nın güvenilir olmadığını ve yaklaşan seçimlerde olumsuz şeyler olabileceği konusunda uyarılarda bulundu. Mahruki’nin bu paylaşımı, halkın dikkatini çekmesini sağlarken, aynı zamanda düşünce özgürlüğü konusunu yeniden gündeme getirdi. Olayın ardından pek çok kişi Mahruki’nin tavsiyelerine uyarak, seslerini duyurmaya ve haklarını korumaya yönelik hareketlerde bulunma çağrısında bulundu.
Sonuç olarak, Nasuh Mahruki’nin evine yapılan polis baskını, anayasa ve vatandaşlık hakları konusundaki tartışmaları alevlendirmiştir. Toplumun her kesiminden gelen tepkiler, hukukun üstünlüğü ve ifade özgürlüğü üzerine yeni bir değerlendirme sürecini başlatabilir. Bu olay, seçimin güvenliği ve toplumdaki özgürlüklerin korunması için daha fazla dikkat ve hassasiyet göstermenin gerektiğini ortaya koymaktadır.