Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2024 TRT World Forum’unun açılışında yaptığı konuşma sırasında ‘İsrail’le ticaret’ temalı protestolarla karşılaştı. Bu protestonun ardından 9 genç, tutuklanarak cezaevine gönderildi. Ancak, ardından yapılan üst mahkeme başvuruları neticesinde gençler tahliye edildi. Bu olay, Türkiye’nin ifade özgürlüğü konusundaki tartışmaları yeniden gündeme getirdi.
Bunun yanı sıra, toplantı sırasında “Gösteri Kanunu’na muhalefet” suçlamasıyla tutuklanan kadınların cezaevinde başörtülerinin kesildiği iddiaları ortaya atıldı. Bu olay üzerine, üç ceza infaz koruma memuru açığa alındı ve Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı da bu iddiaları araştırmak üzere soruşturma başlattı. Gerçekten de ceza evlerinde yaşanan bu tür iddialar, kamuoyunu oldukça meşgul eden bir konu haline geldi.
BAKAN TUNÇ: ÇIPLAK ARAMA YAPILMASI KESİNLİKLE SÖZ KONUSU DEĞİL
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda devam eden bütçe görüşmelerinde, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, cezaevindeki kadın tutuklularla ilgili ortaya atılan iddiaların doğru olmadığını belirtti. Bakan Tunç, açıklamasında İstanbul’da gözaltına alınan ve Marmara Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na gönderilen kişilerin kötü muameleye maruz bırakıldığına dair iddiaların gerçeği yansıtmadığını söyledi.
Bakan Tunç’un Açıklamaları
Bakan Tunç, konu hakkında şu ifadeleri kullandı: “Çıplak arama yapılması kesinlikle söz konusu değildir. Ceza ve tevkifevlerinde yapılan tüm uygulamalar, mahremiyete ve insan onuruna saygı esas alınarak gerçekleştirilmektedir. Bu olayda fiziki ve detaylı aramalar, insan haysiyetini zedelemeden ve uluslararası kriterlere uygun şekilde yapılmıştır.” Ayrıca, başörtüsüne yönelik herhangi bir kısıtlama olmadığını ve tutukluların da bu konuda beyanlarda bulunduğunu vurguladı.
Tunç, “Sosyal medyada veya basında gündeme gelen bir takım dezenformasyonlardan ziyade o kişilerin gerçek beyanlarına göz atmanız önemlidir. Biz başörtüsü mücadelesi vererek bugünlere geldik. Başörtüsü özgürlüğü için imza attığımız dönemler oldu ve bu da devletin yargı organlarında daha önceki yargılamalarımıza yansıdı,” dedi. Yönetmelik değişikliğiyle birlikte, 12 Kasım 2021 tarihinden itibaren ceza infaz kurumlarında çıplak arama uygulamasının sona erdiğini ve detaylı aramaların yalnızca şüphe durumunda yapıldığını belirtmektedir.
Bu olaylar, Türkiye’deki sosyal ve hukuki dinamiklerin daha geniş bir yansıması olarak bir kez daha dikkat çekiyor. İfade özgürlüğü, insan hakları ve ceza infaz kurumlarındaki uygulamalar üzerindeki tartışmalar, hem siyasi hem toplumsal düzeyde önemli bir gündem maddesi olmayı sürdürüyor. Adalet Bakanı’nın yaptığı açıklama, özellikle mahremiyet ve insan haysiyetine saygı başlıkları altında yapılması gerekenlerin önemini ön plana çıkarıyor. Ancak, toplumun bu konudaki hassasiyeti ve endişeleri devam etmektedir.