USD38,43
%0.03
EURO43,61
%-0.33
CNY5,27
%0.28
GBP51,11
%-0.27
EURO/USD1,14
%-0.1
BIST9.432,55
%-0.61
Petrol66,34
%0.82
GR. ALTIN4.092,89
%-0.17
BTC3.602.781,19
%-0.96
  1. Haberler
  2. Siyaset
  3. Süleyman Soylu: 27 Nisan ve 15 Temmuz’un Anlamı

Süleyman Soylu: 27 Nisan ve 15 Temmuz’un Anlamı

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Eski İçişleri Bakanı ve AKP İstanbul Milletvekili Süleyman Soylu, sosyal medya hesabından Türkiye’nin 27 Nisan ve 15 Temmuz tarihlerindeki direnişlerine dair önemli bir paylaşımda bulundu. Bu direnişlerin, Batı’nın Türkiye’nin özünü değiştirme çabalarına karşı verilen güçlü bir mücadele olduğunu dile getirdi.

Soylu, bahsedilen zaferlerin sadece askeri müdahalelere karşı bir direniş olmadığını, aynı zamanda Batı’nın Türkiye’nin iç işlerine müdahale girişimlerine karşı halkın gösterdiği sağlam bir tepki teşkil ettiğine dikkat çekti.

‘BATI’YA BÜYÜK BİR MAĞLUBİYET TATTIRILMIŞTIR’

Süleyman Soylu, konuyla ilgili yaptığı açıklamalarda, “27 Nisan, hem 1960 darbesini gerçekleştirenleri hem de bu durumu teşvik edenleri terbiye etmiş, 15 Temmuz’un başarıyla püskürtülmesini sağlayan bir cesaret kaynağı olmuştur. 27 Nisan ve 15 Temmuz, Batı’ya büyük bir yenilgi yaşatmıştır. 1960 ise, darbelerin ve kötülüklerin başlangıcıdır. Darbelerin temel amacı sadece yönetici elitini değiştirmek değil, aynı zamanda devletin ve toplumun kurallarını değiştirmektir. Darbelerle yaşanan acılar ve kötülükler, toplumsal itirazların bastırılması ve toplumların özlerinin değiştirilmesine yönelik bir stratejidir. Kuralları değiştirmek isteyenlerin niyetleri de oldukça açıktır ve bu konu uzun bir tartışma konusudur.” ifadelerini kullandı.

‘YORUMUM BAZI ELİTİSTLERİ TEDİRGİN EDEBİLİR’

Soylu, toplumun özünü değiştirmeyi amaçlayanlara itiraz edenlerin karşılaştığı olumsuzlukları dile getirerek, “Bu tür bir tartışma uzunca bir süredir devam ediyor. 1960-1971-1980 -28 Şubat-27 Nisan-15 Temmuz’un ana fay hattı, 27 Mayıs 1960 darbesidir. 1980 ve 15 Temmuz darbeleri, bu fay hattı sırasında yaşanan büyük depremler olarak değerlendirilmelidir. 1971, 28 Şubat ve 27 Nisan ise, daha düşük büyüklükteki artçı şoklardır. 27 Nisan e-Muhtırası, Türk demokrasi tarihinde ilk defa, halkın oy vermekle yetkilendirdiği yöneticilerin itiraz ederek müdahale eden bir duruma karşı koyması olarak kaydedilmektedir. Bu itiraz, toplum direncinin demokrasi dönüşümünü simgeleyen bir direnç oluşturmaktadır. Bu dayanıklılık, daha sonra 15 Temmuz’un da başarılı bir şekilde püskürtülmesini sağlamıştır. Bu yorumum bazı elitist kesimleri rahatsız edebilir; Gezi, 17-25 Aralık ve 6-8 Ekim kalkışmaları, Batı’nın son çırpınışlarıydı. Ancak 27 Nisan ile 15 Temmuz arasındaki süreç, tam anlamıyla olmasa da, Batı’ya karşı şekillenen bir toplum itirazı ile demokrasi dönüşümünü sağlamlaştırmıştır. ‘Türkiye, Batı’nın müdahale çabalarını boşa çıkarmıştır.’ ‘Batı bir kez daha yenilmiş ve kazanacaklarını düşündüklerinde bunu çok sonraları anlayacaklardır.’” açıklamasını yaptı.

‘ANADOLU VE KARDEŞLERİ SON YILLARDA BUNLARI FAZLASIYLA GÖRDÜ’

Soylu, “27 Nisan ve 15 Temmuz tarihlerinde, Batı’ya büyük bir yenilgi yaşatılmıştır. 27 Nisan’da yöneticiler, sorumluluklarını yerine getirmiş, 15 Temmuz’da ise millet, hem sorumluluğunu hem de gerekeni başarıyla gerçekleştirmiştir. 27 Nisan, 1960 darbesini gerçekleştirenleri terbiye etmekle kalmamış, 15 Temmuz’un püskürtülmesinin de ilk adımını atmıştır. Batı, Türkiye’nin özünü ve kurallarını değiştirme çabalarına çeşitli yollarla devam edecektir. Ancak bu çabalar artık etkisini yitirmiştir; Türkler atı almış

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
Süleyman Soylu: 27 Nisan ve 15 Temmuz’un Anlamı
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Miralay Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!