Nisan ayında meydana gelen ağır zirai don, tarım sektöründe ciddi etkilere yol açtı. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kurulan araştırma komisyonunun hazırladığı ön rapor, özellikle genç meyve bahçelerinde 2 ila 3 yıl sürecek büyük bir gelir kaybının beklenmekte olduğunu ortaya koydu. Bazı çiftçilerin ise gelecek sezonlarda ürün alamama riski ile karşı karşıya kaldığı ifade edildi.
Cumhuriyet gazetesinden Mustafa Çakır’ın haberine göre, komisyon üyeleri Malatya, Adıyaman, Kahramanmaraş, Adana, Mersin, Niğde ve Kayseri gibi şehirlerde incelemelerde bulunarak zararın boyutunu yerinde değerlendirdi. Hazırlanan ön taslak raporda, yaşanan bu olayın yalnızca meteorolojik bir felaket değil, tarım sektörü ve buna bağlı ekonomik-sosyal yapıya ağır bir darbe vuran “çok boyutlu bir kriz” olarak tanımlandığı belirtildi.
İKİ İLA ÜÇ YIL SÜREN GELİR KAYBI
Raporda dikkat çeken başlıklardan biri, genç meyve bahçelerindeki zararlar oldu. Don nedeniyle tam verim alması beklenen bahçelerin ürün verememesi durumu, üreticilerin önümüzdeki iki ila üç yıl boyunca önemli bir gelir kaybı yaşayacağı anlamına geliyor. Bazı üreticilerin, bu sezon sonrasında bir sonraki dönemlerde de hiç ürün alamama riskiyle karşılaşacağı uyarısında bulunuldu.
ÜRETİCİLER TARSİM HAKKINDA BİLGİSİZ
Tarım Sigortaları Havuzu (TARSİM) sistemi hakkında üreticilerin yeterli bilgiye sahip olmadığı da vurgulandı. Poliçe kapsamı, hasar ihbar süreçleri ve eksper raporlarına ilişkin bilgi eksikliklerinin, üreticiler için ciddi dezavantajlar oluşturduğu kaydedildi.
ARTAN GİRDİ FİYATLARI
Don felaketi sonrasında zararını telafi etmek için ikinci ekim yapan çiftçilerin, bu süreçte artan girdi maliyetleriyle mücadele etmek zorunda kaldığı belirtildi. Gübre, ilaç ve tohum gibi maliyetlerin yükseldiği bir ortamda, üreticiler ekonomik zorluklarla karşı karşıya kalmış durumda. Ayrıca, TARSİM’in eksper süreçleri ve hasar tespit yöntemleri konusunda güven sorunları yaşandığı kaydedildi.
ÇİFTÇİLER İÇİN DESTEK TALEBİ
Raporda, Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri’ne olan kredi borçlarının faizsiz bir şekilde ertelenmesi, ürün alamayan çiftçilere destek ödemelerinin hızla yapılması ve yeni sezona hazırlık için uygun finansman olanaklarının sunulması önerildi. Desteklerden faydalanamayan, Çiftçi Kayıt Sistemi’ne kayıtlı olmayan ancak fiilen tarımsal faaliyet gösteren üreticilerin de bu krizden büyük zarar gördüğü, bu nedenle özel bir kayıt ve destek modeli geliştirilmesinin önem arz ettiği ifade edildi.
Ayrıca, birçok bölgede elektrik trafolarının yetersiz olduğu ve tarımsal üretimin sürdürülebilirliği için bu altyapının hızla güçlendirilmesi gerektiği vurgulandı.
Miralayhaber.com
