10Haber’in haberine göre Tokat’ta son birkaç yıldır bir ‘altına hücum’ yaşanmakta. Bu durum, bölgede keşfedilen altın madenine ve devletin ilgili madenler için ruhsat vermeye başlamasına dayanmaktadır. Gelen bilgilere göre, kentte altın aramak için ruhsat talebinde bulunan kişilerin sayısı 2 bini aşmış durumda.
Tokatlılar, en az iki yıldır bu altın arama faaliyetlerine karşı mücadelesini sürdürmekte. Şehirde, büyük bir miting yapılması planlanıyor.
Daha önce, Tokat’ın Şehitler Köyü yakınındaki Sorhun Obası’nda gerçekleştirilen maden arama çalışmaları, köylülerin ve muhtarların tepkileri sonucunda durdurulmuştu. Yeni ruhsat başvurularının gündeme gelmesiyle birlikte, Günçalı, Killik, Aydoğdu, Batmantaş, Güzelce, Gömleksiz ve çevredeki köylüler yeniden harekete geçtiler.
Bin hektardan 8 bin hektara çıkış
Çevre Komisyonu Üyesi Bahadır Sarıyaprak, birçok hektarlık alanın HLC Kıymetli Madenler, Zeni, Asaş Alüminyum Sanayi ve Ticaret A.Ş gibi şirketler tarafından parsellenmek istendiğini belirtti. Sarıyaprak, “İlk başta bu şirketler, 1774 hektar alanda arama ve sondaj yapmayı hedeflediklerini belirtmişlerdi. Ancak 2023 itibarıyla bu alan 8 bin hektara genişledi. Bu durum, 11 bin 200 futbol sahası büyüklüğünde bir alanın madencilik faaliyetlerine açılması demektir.” ifadelerini kullandı.
Sarıyaprak, Tokat genelinde 2025 itibarıyla 2 bini aşan ruhsat başvurusu olduğunu hatırlatarak, “Burası tarım ve hayvancılık açısından kritik bir bölge. Ancak altın şirketleri bu verimli arazileri talan etmek istiyor. Şirketler kazanç sağlayacak, peki köylüye ne kalacak? Göç etmek ve başkalarına muhtaç olmak dışında bir değer mi sunacak bu proje?” diye sordu. Yarın Tokat Cumhuriyet Meydanı’nda çiftçiler ve köylülerle miting yapacaklarını, ardından İstanbul’daki Kuyumcukent’te HLC Kıymetli Madenler A.Ş. önünde bir eylem gerçekleştireceklerini belirtti.
Sarıyaprak, Mera Komisyonu’nun kararının iptaline ilişkin açtıkları davadan yeni bir karar çıktığını da hatırlatarak şunları ekledi:
“Siyanürlü altın madenciliği, Günçalı, Killik, Aydoğdu, Batmantaş, Güzelce, Gömleksiz ve çevre köyler için ciddi bir tehdit oluşturuyor. HLC firması, Tokat Valiliği’ne yatırdığı teminat karşılığında ruhsat alanının yalnızca küçük bir kısmında sondaj izni almayı başarmıştı. Mera Komisyonu’ndan bu yönde izin almış olması hukuki bir hileydi. Samsun Bölge İdari Mahkemesi, ÇED süreci işletilmeden verilen kararların hukuka aykırı olduğunu belirtti. Bu bizim için önemli bir kazanımdır. Küçük parsellerden başlayacak olan bir faaliyet, domino etkisiyle tüm ruhsat sahasını kapsayacaktır. Bu durum, Günçalı, Killik, Çayören, Aydoğdu, Batmantaş, Gömleksiz, Güzelce köyleri ve verimli Çamlıbel, Artova ovasıyla birlikte 45 köyün su kaynağı olan Güzelce Göleti’nin siyanür tehdidi altına gireceği anlamına geliyor. Mücadelemiz devam edecek. Şirketler, tüm saha için izin alamayacaklarını bildikleri için ‘çıplak arazi’ taktiği ile projelerini uygulamaya çalışıyorlar.”
“Ciddi bir mücadele ve direniş gerekli”
Tokat Dernekler Federasyonu Genel Başkanı Fevzi Can ise “Köylerde mevcut durum oldukça vahim” değerlendirmesini yaptı. Mitinge katılım çağrısında